9 Eylül 2011 Cuma

Algılar şelale

Futbol kulüplerinin ekmek teknesi olan Lig TV, Çarşamba akşamı 'Artık Futbol Konuşacak' adlı bir program yayınladı. Üstüne play-off kostümü giydirilen Türk futbolu, Şansal Büyüka yönetiminde ve Melih Şendil yancılığında masaya yatırıldı. Neredeyse bütün kulüplerin teknik direktörleri de oradaydı.
Program formatı olarak belirlenen 'körler sağırlar birbirini ağırlar' ilkesi; sahte gülüşler, yeni sistemin getireceği heyecan üzerine şekillenen yalanlar, sinyor tarafından amigoluğu yapılan "yayıncı sen bizim her şeyimizsin..." tezahüratları ile devam etti. Aykut Kocaman çomak sokana dek:
"Burada Bülent Uygun ve Tayfur Havutçu’nun da olması gerekiyordu. Dilerim en kısa zamanda aramızda olacaklar. Şu anki psikolojik ortamdan dolayı play-off sistemi getirildi. Her şeye şüpheyle bakıldığı bir ortamdan geçiyoruz. Bir kaç senelik güven ortamının sağlanmasının ardından her şey normale döner diye düşündüm." [1]
Vekaleten yerine bakan Portekizli hocanın dahi hatırlamadığı Tayfur Havutçu, Aykut Kocaman tarafından arsız meslaktaşlarına hatırlatıldı. Play-off sisteminin ise gündem değiştirmek ve yayıncının kaybını azaltmak için uygulanan geçici bir çözüm olduğunu ekledi. Farazi Süper Lig söylemlerinin altının ne kadar boş olduğunu beş sakin cümleyle gözümüze soktu ve akil izleyiciler için program o an bitti.

En azından ben öyle sandım. Takip eden iki gün boyunca ulusal gazetelerin ve spor ajanslarının internet sitelerini taradım. Öne çıkarılması gereken haber olan Aykut Kocaman'ın insani söylemini aradım durdum. Medya ise insani yerine sınai söylemlerden besleniyor, onu atlamışım.

'Ekmek Teknesi'nin Gamsız Celal'i gibi bizim medya da, Celal Abi ile tek farkları, onun arzularının bizimkilerinin ise algılarının şelale olması.

[1] http://spor.milliyet.com.tr/zirvede-buz-gibi-sozler-/spor/spordetay/08.09.2011/1435936/default.htm

Hiç yorum yok: