25 Aralık 2012 Salı

Kolay mı Fenerbahçeli olmak!

Fenerbahçe taraftarının en büyük basmakalıplarından ikisi;

• “Yok abi! Top oynamıyor takım…”

• “Çıkıp hakemi de yeneceksin ağabeycim…"

Yaş oldu 33. Neredeyse çeyrek asır olmuş aklım erip de Fenerbahçe’nin peşine düşeli. Bir çırpıda hatırladığım Fenerbahçe teknik direktörlerini tamamen rastgele yazalım önce…

Veselinovic, Baric, Löw, Venglos, Zeman, Rıdvan Dilmen, Oğuz Çetin, Daum, Parreira, Lazaroni, Lorant, Aragones, Ivic, Hiddink, Mustafa Denizli, Zico, Osieck, Turhan Sofuoğlu ve de Akut Kocaman.
Şimdi bunların arasından takımı şampiyon yapanları çıkaralım.

Veselinovic, Parreira, Mustafa Denizli, Daum, Zico, Aykut Kocaman.

Ya hem şampiyon yapıp hem de iyi top oynatanlar…

1. Aykut Hoca konusunda hepimiz hemfikiriz. İyi insan olabilir ama iyi teknik direktör zinhar değil. Kaldı ki Fenerbahçe, İstanbulspor ya da Ankaraspor’u çalıştırmaya da benzemez!

2. Zico Avrupa’da fena değildi ama o takım Türkiye’de yürüyerek şampiyon olurdu, ikinci sezonunda beceremedi. Yürüyerek şampiyon olur dediysek lafın gelişi, kondisyonu çok kötüydü takımın.

3. Daum bildiğin deli. İki kere üst üste bilmem kaç sene sonra şampiyon yapmış da ne olmuş. Bırakın şu müptezeli!

4. Mustafa Denizli ayrı bir hikaye. Takım çok gol atıyordu ama hepsi duran toptan. Ayrıca rezil etti bizi şampiyonlar liginde. Neymiş efendim henüz ikinci kez katılıyormuş Fenerbahçe o turnuvaya. Ben anlamam kardeşim, Fenerbahçe katıldığı her turnuvayı kazanmak zorunda!

5. Parreira dünya şampiyonu olabilir, geldiği ilk sezonda Fenerbahçe’yi şampiyon yapmış da olabilir ama takım çok yavaş oynuyordu ağabeycim. Sadece o da değil, Kemalettin ile ön libero kavramını soktu futbolumuza. Sokmaz olaydı. Onun yüzünden senelerdir Selçuk Şahin ile uğraşıyoruz!

6. Veselinovic üç kere görev aldı iki kez şampiyon yaptı takımı. Şampiyonluklardan biri de 103 gollü efsane 88-89 sezonu olabilir ama sonuç itibariyle kumarbazın tekiydi. Varsa yoksa altılı.

Ezcümle; “Yok abi! Ben bildim bileli top oynamıyor bu takım!”

Gelelim nereden tutsan elinde kalan ikinci önermeye. Bir kere oksimoron. Hakem, rakip mi ki çıkıp onu da yenelim? Diyelim ki öyle; takımın top oynayamadığı konusunda mutabıkken, nasıl çıkıp bir de hakemi yenmesini bekler taraftar? Bunca taraftar gözleminden sonra şimdi sıra futbolcularda…

Madem bu kara gömlekliler size karşı, o vakit muhatap olmayın bu adamlarla. Kırmızı kart mı gösterdi, dön arkanı git. En azından o vakit raporuna bana tükürdü yazamaz diyesi geliyor insanın, sonra aklına Caner geliyor. Bırak senin arkanı dönmeni, hakemin arkası dönükken bile varsayımla atabiliyorsa seni, tek derdiniz güzel oyun olsun ve noktayı Halit Deringör koysun;

“Kolay mı Fenerbahçeli olmak.”

Hiç yorum yok: