4-1-3-2 ile gönül bağı olan bendeniz, orta saha koşan ve
basan üç adamdan oluşsun da varsın isimleri Maldonado, Selçuk Şahin ve Deniz Barış olsun dileyecek
kadar saplantılıyım.
Kadroyu gördüğüm vakit budur dedim. Tek çapa Topal; Meireles,
Emre ve Alper’den oluşan üçlü orta saha; Kuyt ve Webo çift forveti ile önde
basacak, sahayı rakibe dar edecek Fenerbahçe sanıp umutlandım, yanılmışım.
Webo ilerde yalnız, Kuyt sol, Alper sağ açık başladılar
maça. Alper ezberinde olmayan kanattan içeri girmeye çalıştıkça hocası çizgiye
çağırdı onu. Kuyt zaman zaman Sow ile değişerek solda oynasa da sağ çizgiye
daha bir aşinaydı. Meireles ve özellikle Emre evlere şenlik olunca bütün yük
Topal’ın üzerine kaldı. Ayağından eksik etmediği dizliğiyle her yere yetişti
örümcek adam.
Adamların beklendiği üzere önde baskı yapmasına, bizim dağınık
oyunumuz da eklenince maçın ilk 35 dakikasında soluk alamadık. Bizim oyun öyle
bir dağıldı ki bir ara, kaleci Volkan hariç herkes yerini arıyordu. İlk yarının
son 10 dakikasında Alper içeri yaklaştı, orta saha oyuncuları biraz yerlerini
bulmaya başladı ve nispeten dengelendi oyun.
İkinci yarı başlarken kötü oynayan Emre çıkar Cristian
girer, hadi o olmadı sarı kartlı Emre çıkar Sow girer ve Alper ortaya geçer, hatadan
dönülür ve biraz hücum aklı dahil olur oyuna diye umdum ama yok… Gol yemeden
sistem değiştirmek yasssak arkadaşım.
Avusturya takımı maçın başından beri hak ettiği golü neyse
ki yetmişlere doğru buldu ve bize top oynamaya hala vakit vardı. Sow ve
Cristian’ın oyuna girişiyle hücum ve orta saha kimlik kazandı. Webo garibim
sadece şişirilen topları indirmekten mesul pranga mahkumluğundan kurtuldu.
Cristian araya ve kanatlara toplar attı, Sow adam eksiltip çerçeveye
vurulabileceğini hatırlattı. Kuyt sağdan bir bindirdi, iki bindirdi, üçüncü bindirmesi
hacı Sow’a kısmet oldu ve penaltı geldi. Kuyt atar sandım Cristian topun başına
geldi ve bir kez daha yanıldım ancak hiç sorun değil.)
Red Bull Salzburg 1-1 Fenerbahçe
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder