19 Ağustos 2009 Çarşamba

MKE Ankaragücü

Ankaragücü'ne oldum olası sempati duyarım. İlk başlarda kendime sebep olarak renktaş olmasını seçsemde, İzmir'in siyah beyazlı ekibi Altay'a karşıda benzer hissiyatta olduğumu farkedince ortada elle tutulur bir sebep kalmadı. Sevgiden bahsederken sebep aramaya ne hacet...
Gelelim asıl mevzumuza. Sezon öncesi yapılan görüşmelerin ligler başladıktan sonra neticelenmesi ve Melih Gökçek'in takımı Ankaraspor ile Ankaragücünün birleşmesi neresinden bakarsanız bakın geç kalmış bir hamle olmasına karşın; Ankaragücü'nün, ismine nazire yaparcasına başkentin en güçlü ekibi olma ihtimali beni mutlu eder. Ancak hem Ankaraspor'un bu kararla beraber daha ligin 2. haftasında düşen takımlar arasına ismini yazdırmış olması hem de sezon sonuna kadar oynayacağı her maçta maçın skoru ne olursa olsun şaibe altında kalması gündemi oldukça meşgul edecektir.
Bunların yanı sıra üzüldüğüm bir başka nokta ise; ligler başlamadan iki ekibin birleşmesi ve Ankaraspor'un ligden çekilmesi halinde İzmir'in güzel takımı Altay'ın Kasımpaşa karşısında playoff'da kaybettiği 1. lig biletine sürpriz bir şekilde kavuşma ihtimali varken bir taşla iki kuşun vurulamaması oldu.

Hiç yorum yok: