15 Kasım 2008 Cumartesi

Parçalıda Kar Etmedi

Galatasaray 58 - 66 Fenerbahçe
Kızlar erkeklerden daha cesur çıktı ancak sonucu değiştirmeye yetmedi bu cesaret...
Derbilerin derbisine olan saygısından dolayı kız erkek farketmeksizin yıllardır çubuklu formasıyla maçlara çıkan Fenerbahçe karşısına ezeli rakip sebebi nedir bilinmez parçalı klasik formasını giymek yerine her maçta yeni bir tasarımla arzı endam ediyor.
Bugün oynanan bayan basketbol maçına parçalı formalarıyla çıkan kızlar, çubukluya mağlup oldu ancak derbinin hakkını verdiler.Darısı erkeklerin başına...
PS: Galatasaray bayan basketbol takımı oyun kurucusu Işıl Ayben'e saygılarımı iletiyorum bu vesileyle.

El Clasico

Derbiden önce Galatasaray cephesi mükemmel ticari zekalarıyla! bir t-shirt hazırlamışlardı.Kadıköy'de ki son mağlubiyette ben orta son sınıfa gidiyordum şimdi ise üniversitede 6. senemi geçiriyorum.Bu kadar yıl geçmiş buna rağmen neye güvenerek böyle bir t-shirt yaptırılır anlaşılır gibi değil. Maç biteli bir hafta oldu.Fenerium yetkilileri karşı tarafın anlamsız hamlesine önce 4-1 yanın sarı lacivert kampanyasıyla, üstünden 2 gün geçmeden de sonucu klasikleşen el clasico ile gereken cevabı verdiler.9 maça da canlı tanıklık ettiğimizden bize de bir tane almak düşer artık.

Club The Strongest

Asırlık kulüpler listesine eklenen bir başka takım Bolivya'dan "Club The Strongest". Bolivya futbol tarihinin her anına tanıklık eden sarı-siyahlı ekibe hangi akla uyulupta bu isim konmuş bilmiyorum ancak öyle bir isim bahşedilmişki topçusuda taraftarıda ilk günden bugüne dek sürekli baskı altında olsa gerek.
Bolivya futbolunun kalbinin attığı 3640 rakımlı(denizden yüksekliği) La Paz şehrinin "En Güçlü" takımı isminin aksine şehrin bir diğer ekibi Fútbol Club Bolívar'ın arkasında kalmış kazandığı lig şampiyonluklarında.
Bolivya'dan bahsetmişken dağın tepesinde top oynamaya alışkın ciğerlere sahip yetenekli bir Bolivar çocuğunu alıpta getirmek lazım orta sahayı bir başına teslim alsın diye.

14 Kasım 2008 Cuma

Amerikan Tarzi #1


Yeni bir seri..

Amac: Gozlemlerime dayanarak buradaki (Baltimore-Amerika) yasam tarzi ile Turkiye dekinin karsilastirilmasi.

Hosgorulmesi gereken konu: Dort yildir memleketen uzagim (kisa tatiller disinda) o yuzden ben burdayken Turkiye'de degisen yasam tarzinin analizinde hata yapmam gayet olasi.

(Ornek vermek gerekirse; asagidaki resimdeki gibi giyinen genclik yoktu Istanbul'da benim zamanimda. Tesadufen ogrenmesem, haberim olmayacakti artik Istanbul'da da boyle manzaralarla karsilanabilinecegini)







Ilk olarak, burda yasamaya ilk basladigim zaman karsilastigimda garipsedigim sonrasinda da kaniksagim olaylarin ilki:

"Drive-in Kulturu" : Eski filmlerde gorurduk hep (bakiniz: Gelecege Donus); genclik arabasiyla sinemaya gider, boylece sinemada opusup koklasma kulturune araba rahatligini da dahil ederlerdi.

Her ne kadar eskisi kadar populer olmasa da burda hala arabayla gidebileceginiz sinemalar mevcut. Az evvel baktim; benim yasadigim yere 25 km uzakta bi sinema varmis mesela.

7. sanat harici, arabanizdan inmeden yapabilceginiz seyler:

* McDonals, Starbucks gibi fast-foodculardan gida alisverisi; ki ayni sey bizim memlekette de mevcuttu
* Eczaneden ilac alisverisi ( Burda ezcane olayi da endustriyel, oyle her mahallede kucuk ezcane yok. Migros tarzi dukkanlara gidiyonuz ilac almak icin)
* Turkce tabiriyle Tekelden alkol alisverisi
* Banka islemleri: Buyuk kredi almak haric hemen hemen hersey; cek bozdurmak para yatirmak, hatta atmden para cekmek

En bombayi en sona sakladim, benimde wikipedia da gorene kadar haberim yoktu boyle seyden:
* EVLENMEK; resmi bir sekilde

Adi Pek Duyulmamis ama Izlenesi Filmler #1


Basliktanda anlasilacagi uzere bu filmi seyretmemis olma ihtimaliniz; seyretmis olma ihtimalinizi dover. Film; tam icinde bulundugumuz finansal dunyanin cokusunde ki etkenleri; acgozluluk, para hirsi, 'ben para yaptigim surece toplum batmis, kimin umrunda" mantelitesindeki insanlarin yasamini cok guzel anlatmis. Boyle deyince belgesel tarzinda bi film beklenmesin; bir matematik dahisinin Avustralya'da bir bankada ise basvurmasiyla baslayan film; yarattigi mistik dunyayla hemen sizi avucunuzun icine aliyor.

Not: Baya klise bi tanimlama oldu; "mistik dunya", 'avuc icine almak" falan ama izleyin; pisman olmayacaksiniz

Kısmetli Sarbi

Sabri'yi biz iyi tanıyoruz. Kibarlığımızdan adına Estudiantes ruhu dediğimiz akımın nadide temsilcilerinden genç futbolcu. Futbol futboldur ve önemli olan tek şey kazanmaktır düsturundan hareketle küfreder, tükürür, tekme atar,kendini yere atar ,rakiple didişir , tribüne oynar ancak bunca olumsuz eylemi "hırs" adı altında görmezden gelinir.
Kupa maçından sonra yine karıştırmış ortalığı ama şanslı adam Sabri Sarıoğlu. Olayın diğer iki baş aktörü benzer ruha sahip Ragıp ve futbolculuğu döneminde kendi kalecisine tokat atarak oyundan atılmayı başaran nadir insanlardan biri olan Tolunay Kafkas.
Al birini vur ötekine kıvamında 3 futbol adamının bu seviyede buluşmasından doğal bir durum olamaz. Sabri'nin belki bu sefer günahı bile yoktur...

13 Kasım 2008 Perşembe

Haydi Islık

Fenerbahçe 89 - 87 Union Olimpija

Tüh maçı kaçırdık en azından skorunu öğrenelim derken 2 uzatma devresi izletti bana Tanjevic'in oyuncuları.
Her şeyi yapan adam Devin Smith (2. uzatmanın sonunda maçın dönmesini sağlayan bloğu yaptı) ve son senelerde izlediğim 5 numaralar arasında en iyi pivot fundamentalına sahip iki oyuncudan biri -diğeri Ermal Kurtoğlu- olan Oğuz Savaşın 2. uzatmanın sonlarına doğru oyuna girmesiyle artan savunma direnci heyecan fırtınasını dindirdi.

Ayip Ama Senin Bu Yaptigin Howarda


Elamanin, Oklahoma City'i 109-92 yendikleri mactaki istatistikleri:

30 Sayi, 19 ribaund, 10 blok. Boylece, kariyerinin ilk uclu ciftleme (triple-double) sini yapmis olmus. Hocasi da zaten mac sonrasi keske bir ribaund daha alsaydi hersey yuvarlak hesap 30-20-10 olurdu demis.

4 – 1 Yanın Sarı Lacivert

Dereyi görmeden paça sıvayan ezeli rakibin marka yöneticileri şimdi o t-shirtleri sadece dükkanlarının camını silmek için kullanabilecekken fenerium turnayı gözünden vurmakta gecikmedi. Skora atıfta bulunan kampanya kapsamında bu ay sonuna dek feneriumlardan alınacak 4 tekstil ürününden bir tanesi(en düşük ücretli olan) bedava.

11 Kasım 2008 Salı

Gol Kaçar...

  • "Kaçmaz kardeşim, bu da kaçmaz... "
  • "Golcüyse atacak arkadaşım! "
  • "Bu nasıl gol kralı olmuş yaa?"
Yukardaki yorumlar ortalama futbol seyircisinin forvet oyuncusu gol kaçırdığı vakit yaptığı tespitlerden bazıları. Saha sonuçlarının sportif mücadeleyi her daim gölgelediği çağımızda sonucu doğrudan etki eden unsurun futbol için gol olduğu düşünülürse taraftar pekte haksız görünmüyor ilk bakışta.
Ancak kazın ayağı öyle değil... Yakın dönemden örnek vererek daha somut bir çerçeve içinde açıklayalım. Serkan Aykut veya Tanju Çolak tarzı forvet oyuncularına artık ekmek yok. Savunmaların kapandığı , adından %100 savunma oyuncusu olduğu anlaşılan sözde orta saha oyuncuları olan ön liberoların -demirkol'un tabiriyle çapa- oyunu kitlediği yeni futbol düzeni içinde takım savunmasına yardım etmeyen, yaptığı hücum presle takımına nefes aldıramayan forvet oyuncularına artık yer yok.
Gole konsantre olması gereken forvet oyuncularının zihinsel olarak oynadığı takımın genel futbol mantığı içinde yoğrulması ve fiziksel olarak çok yorulması sonucunda kaçması imkansız gibi görünen gol pozisyonları kaçabiliyor.
Golü kaçıran adamın ismi bir üstteki resimde mevcut. Heerenven formasıyla 39 maçta 45 gol atan , hasbelkader Brezilya milli takım formasını giyen(golde atan) , Hollanda liginde bir maçta 7 gol atabilen şu sıralar Premier ligde bizim Tuncay'ın takım arkadaşı olan forvet oyuncusu o pozisyonlardan birini kaçırmış haftasonu.

Gol kaçar, yeter ki pozisyona girilsin.

Büyük Kaptan Damir

Maç izlemeden maçı yorumlayacak değilim. Maçın yorumu için (bkz: salsabasket). Benim işim kaptanla...
Maçtan sonra kaptanın istatistiklerine baktım. 2 sayı - 1 top çalma. Elle tutulur istatistiği yok gibi görünsede çalınan topta atılan 2 sayıda(serbest atıştan bide) maçın son 10 saniyesinde gerçekleşmiş. Maç skoru mu?...

Oyak Renault 71 - 73 Fenerbahçe

10 Kasım 2008 Pazartesi

Biz Sizin Kadıköy'de Galibiyet Görebilmek İçin UEFA'da Final Oynama Arzunuzu Sevdik!!!



06.05.2001
Türkiye Ligi
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı
2 - 1
16.02.2002
Türkiye Ligi
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı
1 - 0
06.11.2002
Türkiye Ligi
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı
6 - 0
29.02.2004
Türkiye Ligi
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı
2 - 1
22.05.2005
Türkiye Ligi
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı
1 - 0
22.04.2006
Türkiye Ligi
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı
4 - 0
03.12.2006
Türkiye Ligi
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı
2 - 1
08.12.2007
Türkiye Ligi
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı
2 - 0
09.11.2008
Türkiye Ligi
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı
4 - 1

Anket

Kimin galip geleceğine dair şüphemiz olmadığından ötürü anket sorusunu bir çoğunun aksine kim atar diye sormuştum. Derbilerde kendi kalesine gol atmak konusunda mahir olan Emre Aşık'ı hesaba katmayı unutmuşum. Kusura kalmasın...

9 Kasım 2008 Pazar

Endirekt Serbest Vuruş

HOOOOOP


İşareti
Hakem bir endirekt serbest vuruşu; kolunu başının üstünden
yukarı doğru kaldırarak işaret eder. Kolunu bu durumda vuruş
yapılıp top başka bir oyuncuya değinceye veya oyundışı
kalıncaya kadar tutar.
Topun Kaleye Girmesi
Bir gol, ancak topun bir başka oyuncuya dokunmasından sonra
kaleye girerse yapılmış sayılır.
eğer bir endirekt serbest vuruşa top doğrudan doğruya rakibin kalesine girerse bir kale atışı yapılır,
• eğer bir endirekt serbest vuruşta top doğrudan doğruya
takımın kendi kalesine girerse, rakibin lehine köşe vuruşu
verilir.

Kaynaklar:
FIFA ve IFAB tarafından onaylanmış 2007/2008 oyun kuralları kitabı sahife 42