6 Kasım 2009 Cuma

Bugün Bayram...

Beni unutma, sensiz bırakma

Gel söz verelim yıllara, yıllara

Beni unutma, sensiz bırakma

Gel ant içelim yıllara, yıllara...

PS: Kuzen, doğumgünün kutlu ola...)

5 Kasım 2009 Perşembe

Türk Takımlarının Şampiyonlar Ligi Performansları

Sezon

Takım

Teknik Direktör

O

G

B

M

A

Y

P

1993-94

G.Saray

Rainer Hollmann

6

0

2

4

1

10

2

1994-95

G.Saray

Reinhard Saftig

6

1

1

4

3

9

3

1996-97

Fenerbahçe

Seb. Lazaroni

6

2

1

3

3

6

7

1997-98

G.Saray

Fatih Terim

6

1

1

4

4

11

4

1997-98

Beşiktaş

J.B. Toshack

6

2

0

4

6

9

6

1998-99

G.Saray

Fatih Terim

6

2

2

2

8

8

8

1999-00

G.Saray

Fatih Terim

6

2

1

3

10

13

7

2000-01

G.Saray

Mircea Lucescu

14

6

3

5

19

24

21

2000-01

Beşiktaş

Nevio Scala

6

1

1

4

4

17

4

2001-02

G.Saray

Mircea Lucescu

12

3

6

3

10

10

15

2001-02

Fenerbahçe

Mustafa Denizli

6

0

0

6

3

12

0

2002-03

G.Saray

Fatih Terim

6

1

1

4

5

10

4

2003-04

Beşiktaş

Mircea Lucescu

6

2

1

3

5

7

7

2003-04

G.Saray

Fatih Terim

6

2

1

3

6

8

7

2004-05

Fenerbahçe

Cristoph Daum

6

3

0

3

10

13

9

2005-06

Fenerbahçe

Cristoph Daum

6

1

1

4

7

14

4

2006-07

G.Saray

Erik Gerets

6

1

1

4

7

12

4

2007-08

F.Bahçe

Arthur Zico

10

5

2

3

15

14

17

2007-08

Beşiktaş

Ertuğrul Sağlam

6

2

0

4

4

15

6

2008-09

Fenerbahçe

Luis Aragones

6

0

2

4

4

11

2

2009-10

Beşiktaş

Mustafa Denizli

4

0

1

3

1

6

1


Kupa 1'in ismi ve formatı değiştikten sonra oynanmaya başlayan Şampiyonlar Ligi'nin bu sene 18. si oynanmakta. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin birer kez çeyrek final oynadığı son 18 senenin 16'sından en azından bir Türk takımı kupaya dahil olmuş.

Mustafa Hocamın Wolfsburg karşısında alacağı galibiyet üzerine yazmayı planladığım yazı için hazırladığım rakamları, hocamın makus talihi değişmese de sizlerle paylaşmak istedim. Benim gözüme çarpan Zico'nun Fenerbahçesi'nin bu takımlar arasında istatistiksel olarak en iyisi olduğu. Bana kalırsa oyun olarakta en iyisiydi ya neyse...

4 Kasım 2009 Çarşamba

Türkiye Çeyrek Finalde

17 yaş altı Dünya Kupasın'da milli takım Birleşik Arap Emirliklerini 2-0 mağlup ederek çeyrek finale yükseldi. Yine erken atılan golle maça önde başlayan millilerimiz ilk yarının sonlarına doğru faulün bile tartışılabileceği bir pozisyonda hakem tarafından Oğulcan'a gösterilen kırmızı kart sonucunda eksik kaldı. 10 kişi kalınca dengelenen oyun Ufuk'un attığı son dakika golüne denk heyecanını korudu. Çeyrek finalde rakip, Arjantin'i 3-2 ile geçen Kolombiya.
Bursasporlu Muhammet ve PSV'den Porto'ya transfer olan gurbetçi Engin Bekdemir'in liderliğinde ilk 8'e yükselen U-17'lerde bu iki oyuncu dışında benim dikkatimi çeken, kısa boyuna karşın ters kademeye iyi giren ve hücuma çıkarken hızlı ve bileklerine çok hakim olan bek Okan Alkan oldu. Stil olarak Gökhan Gönül'e benzeyen genç sağ bek, Fenerbahçe'nin oyuncusu. Müjdemi isterim...

Türkiye 2-0 Birleşik Arap Emirlikleri

Tornado İtalya'da

Stephen Appiah, hastalık mı sakatlık mı benim çözemediğim ancak kariyerini nerdeyse bitirme aşamasına getiren beladan sıyrılmış ve sağlık kontrolünüde geçerek sonunda Serie A ekibi Bologna ile anlaşmış.

Henüz 29 yaşında olan Appiah, Udinese, Parma, Brescia ve Juventus'un ardından 5. kez bir İtalyan takımının formasını giyecek. Bayan Francesca Menarini'nin başkanlığını yaptığı Bologna, Avrupa liglerinde başkanı bayan olan Basel dışındaki benim bildiğim ikinci takım.

U-17 Dünya Kupası

Nijerya'da yağmurun müsade ettiği kadarıyla devam eden 17 yaş altı Dünya Kupası'nda sıra geldi elemelere. Bugün ve yarın oynanacak çeyrek finale kalma mücadelelerinde, milli takımımız grubunu lider bitirmenin avantajıyla E grubunda tek galibiyetle 3. olabilen Birleşik Arap Emirlikleri'nin karşısına çıkacak.

Her ne kadar yayın programlarında göremediğimden ötürü sual işaretleri zihnimi meşgul etse de Eurosport ve Trt 3'ün canlı olarak yayınlamasını umut ettiğim maç bu akşam 8'de...

Edit: Umutlarım boşa çıktı ancak maçı izlemek isteyenler Fifa.com Tv'den izleyebilirler.

3 Kasım 2009 Salı

Fenerbahçe 3-1 Arkas

Türkiye Kupası 2. turunda Arkas ile karşılaşan Fenerbahçe, İzmir'de kaybettiği lig maçının rövanşını aldı. 2. setten itibaren izlemeye başladığım maç, benim ömrümde izlediğim en çekişmeli sete (44-42) sahne oldu. Maçın hakemi İlhami Şenyurt'un son sette maçın önüne çıkma ve bir önceki sette Arkas'ın pasörü Hüseyin'e gösterdiği kırmızı kartın diyetini ödeme çabalarına karşın her spor severin iki takım oyuncularının gösterdiği mücadeleyi izlemelerini şiddetle tavsiye ederim.

Coskovich'in toplam 86 sayının olduğu inanılmaz 3. setin ardından çıkılan son sette, Arkas'lı oyuncuların servisleri fileye ancak yetiştirebildiği dakikalarda, vurduğu insan üstü smaç servislerini ağzım açık büyük bir hayranlıkla izledim, sizde izleyin.

Fb Tv'de, bu satırlar yazıldığı sırada banttan tekrar yayınlanmakta...

1 Kasım 2009 Pazar

11. Hafta

Fenerbahçe’nin ateşle oynayışı 70’te penaltı getirdi. Cangele sağdan ceza alanına girdi. Roberto Carlos’un, “Hop hemşerim” şeklinde elini Arjantinli’nin omzuna atışına Tolga Özkalfa penaltı çaldı. Cangele, penaltıyı ağlara gönderdi: 1-1.

Mert Aydın maçın ardından NtvSpor'da yukardaki satırları içeren bir yazı kaleme almış. Penaltı pozisyonu dışında yaptığı tüm yorumlar kabulümdür. Maçla ilgili herkes benzer içerikli şeyler yazacağından isterseniz Mert Aydın'ı, isterseniz benim 9. haftadaki Gaziantep deplasmanında yitirilen maçın ardından yazdığım yazıyı okuyun. Fenerbahçe'nin deplasman kabusu maalesef geri dönmüştür ve deplasman maçlarında 2. golü bulmadığı takdirde puan kaybı her daim olasıdır.

10. haftada oynanan malum derbinin öncesinde ve sonrasında kaybedilen toplam 5 puanın en büyük sebebi kanımca yine Fenerbahçe - Galatasaray karşılaşmasıdır. İçerde oynanan derbinin mutlak kazanılma şartı Fenerbahçe'nin iki deplasmanda 5 puan yitirmesine sebep olmuştur. Derbi berabere bitse ve iki deplasman maçı kazanılsa idi eğer, Fenerbahçe yine lider fakat 5 puan önde olacaktı...