19 Mayıs 2013 Pazar

Hızır idi Yunus idi

24 Aralık 2012: "Sadece Şenol Hoca benim için farklıdır, gerisinin önemi, değeri yok. Ben de çok şey söyleyebilirim ama ben onlar gibi değilim. Küfür etmem, yüzüne söylerim söylemem gereken şey olursa. Gerek yok böyle şeylere, benim adamlığıma ters bunlar...Ben burada tabiri caizse şampiyonluk gördüm, gol kralı oldum. Kupalar kazandık."

6 Mayıs 2013: "Ben kariyerimin ikinci şampiyonluğunu yaşıyorum. Antalyaspor'la Yılmaz Vural hocamla şampiyonluk yaşamıştık. Bu da ikinci oldu" 

18 Mayıs 2013: "Ben, buradan bir şey söylemek istiyorum. 2010-2011 sezonunda Trabzonspor  ile yakalayıp kaldıramadığımız kupa için, hem Trabzonsporlular için hem Trabzon  halkı için hem de Trabzonspor camiası için bugün kupayı kaldırdım. Onlar belki  bana kırgın ama ben onları hiçbir zaman unutmayacağım." 

Yunus Kaptanı bilirsiniz... -Bilmiyorsanız görüşmeyelim zaten bir daha.-Önce adının konması, sonra sünneti dert olan kaptan gibi sizin Burak Yılmaz da. Hala hatırlamadıysanız Yunus Kaptan'ı, şu diyalog hafızanızı tazeleyecektir...

"Adımı koyduktan sonra sıra celmis sünnetime, babam demiş kestirelum anam demiş yaşı ufaktır kestirmeyelum, babam demiş kestirelum anam demiş kestirmeyelum, babam demiş kestirelum anam demiş kestirmeyelum, kestirelum kestirmeyelum, kestirelum kestirmeyelum, kestirelum kestirmeyelum..."

Kestir de kurtulalım lan Burak, kestir de kurtaralım.

Not 1: Galatasaray taraftarı olsam; "Ulam bir tribüne oynuyorsun eyvallah, topçu dediklerinin neredeyse hepsi bunu yapıyor da aynı anda iki tribüne birden oynamak nedir yavşaaak..." derdim. Çok merak ediyorum akl-ı selim parçalı aşıklarının yorumlarını. 

Not 2: Aklıevvel olanlar... Siz yazmayın lan ayılar.