25 Aralık 2011 Pazar

Yıkamazsınız yıkmasına...


...ama düşürün lütfen.

Şu şike hikayesi kaleme alınmaya başladığı günden bu yana kaç yazı yazdım bilmiyorum. Tek bildiğim, ilk gün yazdıklarımın hala arkasında olduğumdur.

Aziz Yıldırım tarafından yazılan, Kadıköy Meydanı'nda Yasemin Merçil tarafından bugün okunan  mesajda "Bizler suçsusuz, dimdik ayaktayız. Biz temiziz diyen herkesten daha da temiziz." [1] şeklinde geçen ifade beni ilk güne geri götürdü.

"Dava zaman aşımının 15 sene olduğu, bahsedilen soruşturma bu kadar kapsamlıysa eğer 1996-2011 arasında yenen her nanenin ortaya konması gerektiği ve sonuç ne olursa olsun Fenerbahçe'nin bu ülkeden daha temiz olduğunu kimse unutmasın." [2]

Üç kuruşluk hukuk bilgimle (an itibarıyla rahat 300 kuruşluk olmuştur hukuk dimağım) 4 Temmuz sabahı yazdıklarımın son paragrafı yukarıda. Üzerinden altı ay geçmesine rağmen değişen hiçbir şey yok.

İlk fotoğrafta görünen baba Fenerbahçe'ye inanıyor. Küçük kuzusu kucağında bugün Kadıköy'de...
Elleri öpülesi bu teyzem Fenerbahçe'ye inanıyor. Kendisi ve askerdeki torunu için Kadıköy'de...
"Mehmetçik Basri" de gün boyu üzerimizde dalgalanarak bugün güç verdi bize Kadıköy'de.
Ben Fenerbahçe'ye inanıyorum ve sizin inanıp inanmamanızla zerre kadar ilgilenmiyorum. Tek istediğim kafamdan kanlar aksa da bandajımı yaptırıp rahmetli Basri Dirimlili gibi oyuna devam etmek. Her gün yeni ve adi darbelerinize maruz kalmaktansa, bir kere düşmeye bin kere razıyım.

[1] http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=27190
[2] http://ucheokechukwu.blogspot.com/2011/07/fenerbahcem-benim.html