16 Mayıs 2009 Cumartesi

Haydi KafKaf

İzmirli olsa idim Altay taraftarı olurdum bunu peşin peşin söyledikten sonra Ankara'da devam eden yükselme maçları ile ilgili temennimin elde kalan ikinci İzmir takımı (İzmir takımı olduklarını pek kabul etmeseler de...) Karşıyaka'nın birinci lige çıkması olduğunu belirtirim.
Her ikiside penaltılara giden yarı final maçlarında Bolu'yu mağlup eden Karşıyaka ile Büyük Altay'ı yenen Kasımpaşa Pazar akşamı son bilet için mücadele edecek. Türkiye 1. Futbol liginin İzmir şehrine olan ihtiyacı ve muhteşem taraftarı sebebiyle benim gönlüm Karşıyaka'dan yana.

Karşıyaka 20:30 Kasımpaşa (Pazar)

14 Mayıs 2009 Perşembe

Kanal 24+3

Blog sahipsiz kaldı malumunuz 2-3 gündür. Tez için izin istedikten sonra bile bunca ihmal etmemiştim. Eğitim şart sloganının aksine, hayat telaşının içine pat diye dalınca eğitimden ziyade makam ve mevkinin herşeyden önemli olduğu kanaatine varıyor insan. Bizde onca sene dirsek çürütüpte ancak ucuna oturmayı becerebildiğimiz koltuğa sahip çıkma adına işe-güce 4 elle sarıldık kullandığımız tez izninin de yüzü suyu hürmetine.

Hafta başından bu yana Bursa'da idim. Toplantılar, fazla mesailer derken haftanın ortasını bulduk. Çarşamba öğleden sonra maç kaçtaydı telaşı bünyemi zaptetti. Saat 6'ya doğru ancak toplanıp, 7 feribotuna yetişme emeliyle Bursa'dan çıktık yola. Bursa-Yalova arasını 1 saatte kat etmek için Hakkinen olmaya gerek yok,yok olmasına ancak hükümetin bilmem kaç bin kilometrelik bölünmüş yol çalışmasının 1 kilometresi önümüze çıkınca bizim feribota yetişme hayalleri suya düştü. Baktık yetişemiyoruz Orhangazi çıkışında Köfteci Yusuf'ta karnımızı doyurmak için durduk. Çok zamandır damak tadı başlığının altını boş bıraktım, muhteşem servis hızını ve adı köfteci olsa da sucuğunu methedip yazıya devam edelim...

Maça 20 dakika varken Yalova'ya ulaştık. Orda büyük sattım iş arkadaşlarımı, ben Fenerbahçemi burda izleyip sonra dönerim diye indim arabadan hanım köyünde. (Sevip aşık, sevilip maşuk olmamızın sebebi biricik eşiminizde Yalova'da olması arabadan inerken vicdanımızın rahat olmasının bir başka sebebi idi.))

Maçın ilk yarısını Yalova'da izleyip oynanan toptan memnun, ikinci yarıdan umutlu düştük yola. Aklımdan geçen dönüş yolunda feribotta ikinci yarıyı izlemekti. Merdivenleri çıkarken televizyondan kulağıma gelen futbolla ilgili sesler üzerine yüzüme yerleşen tebessüm, "Rakitic vuruyooor...." nidası üzerine manasızlaştı. Kanal 24'te Schalke - Stuttgart maçı vardı ve İDO prensip kararı sebebiyle başka bir televizyon kanalı izlemek mümkün değildi(miş).

Bu sebepten ötürü, yarım devre izlediğim bizim kupa finalinin ardına eklediğim keyifsiz Bundesliga mücadelesi teşbih falan değil ciddi ciddi gavur eziyetinden farksızdı. Hele bir de sağ üst köşede Bjk'nin yanındaki rakam durmadan artarken...

Bjk 4-2 Fenerbahçe 2 imiş

PS: İkinci yarı Bobo'nun golü ile çözülen bir Fenerbahçe varmış. Benim ilk yarı sonunda gördüğüm ise hazır olmayan kaptan Alex'in takımın güç bela kazandığı ritmi bozduğu idi.