19 Aralık 2009 Cumartesi

Taraftarlık

Benim taraftarlıktan anladığımı peşin peşin ortaya koymam lazım...

Büyüklerimden gördüğüm, Allah kısmet ederse müstakbel evlatlarıma öğreteceğim taraftar kimliğinin içinde Eski Yunan'ın demokrasisinin tek harfi bile olmayacak. Resimdeki ufaklık benim yeğenim. Sarı-lacivert bir dünyanın içine doğan bu minik kuzu amcasının prensesi. Gün gelip aşık olacak, evlenip soyadını belki değiştirecek ama kimliğinde yazan Fenerbahçelilik her daim baki olacak...
Benim taraftarlığa ve hayata bakışım sarının yanına laciverti yakıştırdığındandır az önce yazdıklarım. Yoksa başkanın söylediği gibi herkesin Fenerbahçeli olacağına dair bir iddiam yok. Sen hangi rengi yakıştırıyorsan üzerine uzun bir süre açık tutmayı planladığım anketi yanıtlamadan çıkma.

Ama seyirciden öte taraftarı merak ediyorum ben, günlük başarılar yada başarısızlıklar ardından rotasını çevirenleri değil, gerçek taraftarları.

18 Aralık 2009 Cuma

Yiğidim Aslanım


Türkiye Basketbol Federasyonu resmi sitesinde ceza indirimi müjdesini Ömer Onan'ın Jasaitis'e yaptığı bu savunma resmi eşliğinde vermeyi uygun görmüş. Zaten aşağıda yaşananları görmüş olsalar idi cezayı indirirler miydi?...



Elbette indirirlerdi...

Ne olmuş yani, iki tıfıl sahaya dalmış. Biri benchte oturan genç irisi basketbolcuları görünce vurmaktan son anda vazgeçmiş, bir diğeri arkadan usulca yaklaşıp Kinsey'in enseye şaka mahiyetinde bir şaplak indirmiş. Sonra Kinsey sinirlenince pişman olup, olay daha fazla büyümesin diye ayaklarını kıçına vurdura vurdura kaçmış.

Elin Amerikalısı kindar tabi, kovalamış günahsız sabi sübyanları. Yakalasa napcak belli belirsiz. Bide utanmadan, tek günahı 2 metreden Fenerbahçeli basketbolcuları bozuk para ile vurmaya çalışmak olan güzel kardeşin ağzını burnunu çarşamba pazarına çevir sen soyunma odasına kaçarken.

Az bile sana 2 maç Kinsey efendi. Galatasaray'dan indirilen 2 maçı sana versinler. Arsız adam...


Yalan

Bu adres şirket politikalarına uygun olmayan içerik bulunduruyor. Erişim engellenmiştir.
This URL, ucheokechukwu.blogspot.com, is a known blogs location and violates company policy.

Sevinsem mi yoksa üzelsem mi karar veremedim. Son zamanlarda kıymetli blogumla pek ilgilenemiyorum. Şirket politikamıza zarar veriyormuş benim yazdıklarım. Nedense?...

Bırakın blogger erişimini, google'a bile giremez oldu yakası bembeyaz değilde sadece bildiğin beyaz olan bendeniz misali sıradanlar.

Bilgi işlem diktasının sana reva gördüğü bu durumun nesine seviniyorsun arkadaşım diyenler vardır elbet...

...Ecnebi personelimiz! için yazılan cümlede geçen şu ..."is a known blogs location" durumundan kendime bir züğürt tesellisi edindim. 3-5 kişi okuyor farkındayım, hatta sayıyorum amma bu kadar meşhur olduğumu bilmiyordum ne yalan söyleyeyim.)

Bu arada cümlenin sonuyla kesinkez bir alakam bulunmamakta. Benim şirket politikasının ırzına geçtiğim (*to violate) tamamen yalan.

İngilizce Türkçe Tür Kaynak

*to violate düzmek fiil Tıp Sözlüğü







Eş anlamlılar : becermek, tecavüz etmek, ırzageçmek
Türkçe tanım : Zorla cinsel ilişkiye girmek, namusuna saldırmak,
cinsel arzularına alet etmek, bir erkeğin diğer bir erkekle cinsel ilişki
kurması





14 Aralık 2009 Pazartesi

Yıkılmışım Ben

Küçük dağların yaratıcısı, büyük insan, "Türk yüzme sporu" denince, akla gelen tek isim Derya Büyükuncu bir şampiyonayı daha madalyasız geçti. Lafla peynir gemisi yürümez o tamam da sandalın batabileceğini bilmiyordum...

İbo'dan Derya'ya;
Çaresiz kalmışım gözlerim şaşkın,
Çile rüzgarında savrulmuşum ben,
Dertler derya olmuş, ben de bir sandal,
Devrilip batmışım boğulmuşum ben...



13 Aralık 2009 Pazar

Esaretin Bedeli

06.11.2004
Hürriyet Güçer diye birisi...

1999 senesinin başında Ankaraspor ile profesyonel sözleşme yaptığından beri Ankara futboluna hizmet etmeye çalışıyor. Bu sezon Ankaraspor'un başına gelen pişmiş tavuk hadisesinden sonra bir diğer Ankara ekibi Ankaragücü'ne dahil oldu. Futbol stili futbol oynatmamak üzerine kurulu, 3. dünya ülkeleri haricinde uygulanılırlığı her futbol gününde azalan adam-adama markajın yılmaz uygulayıcılarından biri.

Alex'in Türk futboluna, uzun süren iki baharın arasında yaşanan hiç bitmeyen bir yaz misali gibi hoşgeldiği 2004 sezonundan bu yana, iki oyuncundan biri sanatını, diğeri ise rakibinin bileklerinin prangası olmak için üzerine vazife edilen infaz koruma memurluğunu icra etmek adına aynı sahneye çıkıyor. Hangisi daha başarılı olmuş bu bire bir mücadelede buyrun siz karar verin...

6.11.2004 Fenerbahçe 1-0 Ankaraspor SK: Hürriyet Dk.84
18.02.2006 Ankaraspor 2-1 Fenerbahçe SK: Hürriyet Dk.69
15.10.2006 Ankaraspor 2-2 Fenerbahçe Gol: Alex Dk. 20; SK: Hürriyet Dk.41
01.04.2007 Fenerbahçe 2-1 Ankaraspor Gol: Alex Dk.44; SK: Hürriyet Dk.30
24.11.2007 Fenerbahçe 4-2 Ankaraspor Gol: Alex Dk. 3,74,76 ; SK: Hürriyet Dk.7
13.04.2009 Ankaraspor 2-2 Fenerbahçe Gol: Alex Dk.7 ; SK : Hürriyet Dk.40
13.12.2009 Fenerbahçe 3-2 Ankaragücü Gol: Alex Dk.24,60 ; SK: Hürriyet Dk. 60

İki oyuncunun karşılaştığı bu 7 mücadelenin 4'ünü Fenerbahçe kazanırken, 1'inde Ankaraspor sahadan galip ayrılmış, 2 maç ise berabere bitmiş. İki oyuncunun bireysel istatistiklerinde ise Hürriyet'in 5'ini ilk yarıda gördüğü toplam 7 sarı kart onun istikrarlı oyununun kanıtı olurken, futbol arsızı Alex ise 7 maçta hiç koşmadan attığı 8 golle futbol kanaat önderlerinin hatrını 7. göbeklerine dek sormuş.

PS: Yazının içine sığdıramadığım ama paylaşılması şart son istatistik...

Hürriyet Güçer, profesyonel olduğu 99 sezonundan bu yana 17 (on yedi) sarı kart gördüğü 2002-03 sezonu dahil hiç kırmızı kart görmemiş. Bir sezonda ortalama 12'ye yakın sarı kart gören bir oyuncunun kırmızı kart görmeden bunca sezonu tamamlanması takdir edilecek bir davranış. Bardakta iki damlacık da olsa dolu yer bulduk ya, buna şükür.

Hayat Seninle Güzel