20 Şubat 2011 Pazar

Bir oğlum olsun, adı Alex olsun

Maçtan önce sorgu sual edenlere, (Abimle, kuzen dışında soran olmadı ya neyse.) beraberlik iyi sonuç dedim. Kimsecikler güvenmezken inanan (bkz: "Rapaic birer birer sıyrılıyor rakiplerinden...") , cemil cümlesi bitti bu iş dediği vakit ise temkinli (bkz: Şampiyon Ol Kanarya...) olan bir taraftarlık halim vardır ki hiç çekilmez. Ben bile çekemiyorum kendimi, düşünün artık...

Benim için bu ruh hali içinde başlayan maç, Fenerbahçe'nin bayrak adamı (bkz: Bandiera) Alex'in ortaladığı, 'adı batacası' Selçuk'un ön direk koşusunun ardından, genç (gerçekten genç) Necip'in katkısıyla ağlara giden golle buhran olmaktan çıktı.

Aykut Kocaman'ın takımı başta beni, sanırsam birçoklarını şaşırtarak ilk otuz dakikayı rakip yarı sahada geçirdi. Dia'nın vurduğu ve topun canının direk çektiği pozisyonla beraber dinen Fenerbahçe fırtınasından, Beşiktaş asgari hasarla kurtulmuştu. Fenerbahçe'nin ısrarla sol, Beşiktaş'ın ise Q7 kanadını kullandığı bu dakikalarda, iki takımın da kanat bekleri sarardı. Santos sarı kart gördükten sonra Quaresma'nın ters kanata gitmesi kendi tercihi miydi, yoksa hocasının isteğiyle mi gerçekleşti -ki hiç sanmıyorum- bilmem ancak, her kim akıl ettiyse, beni mutlu kıldı.

İlk yarının son 15 dakikası, topa daha çok sahip olan Beşiktaş, derbinin gereğini yaparak deplasman ekibini baskı altına aldı. Asya'dan Amerika'ya tüm dünyanın 4 gözle beklediği yıldızlar, ha parladı ha parlayacak derken, ebemkuşağı Ekrem Dağ'ın sol ayağına değdi. Daha iyi kullandığı sağ ayağı, Dia ve Niang'a tekme atmaktan yorulmuş olmalı ki, sol ayağıyla aldı örümcek ağını.
İkinci yarının başında kazanılan duran topta, 'genç irisi' İbrahim'in önünde kalan top gol olup, bir futbol takımı pozisyona girmeden nasıl öne geçebilir senaryosu bilmem kaç milyonunca kez sahnelenince, futbol dilencileri neredeyse yolda kalacaktı da Ferrari yetişti.

Dakikalar önce mevkidaşı Lugano ile güreş oynamasına müsade edince ülkenin en iyi hakemi, astarını isteyen İtalyan oyuncu, bu sefer boksu denedi. Eylemi de ring ortamı olsun diye ceza alanın içine taşıyınca, önce skor eşitlendi, sonra Beşiktaş nakavt oldu.

Alex De Souza'nın sağlı sollu yumruklarla, groki durumdaki rakibine acımadığı 10 dakikalık raunt, kaptana yakışmadı. Hele ki tüm dünyanın gözü bu maçın üzerindeyken...
Bjk 2-4 Fenerbahçe