14 Aralık 2010 Salı

Spor Aşka Geldi

Beşiktaş ile Bursaspor arasında oynanan Spor Toto Süper Lig 15. hafta karşılaşması öncesinde taraftarlar arasında çıkan olaylar unutuldu. Kavga, dövüş, sahtekarlık derdine düşüp spor aşkımızı unuttuğumuz gibi.

Üç Bursaspor taraftarının bıçakla yaralandığı, yoldan geçmekte olan istemsiz şahitlerin ise futbol sevgisinin öldürüldüğü günün üzerinden haftalar geçti. Gözaltına alınan taraftarlar liyakat nişanları için sabırsızlanırken, yaralananlar gazi olmanın onuruyla yürür oldu Altıparmak’ta. Amatör futbolseverlerin payına da, TFF tarafından verilen ikişer maçlık saha kapama cezasını çekmek düştü.

Türkiye’de sosyolojik değil semiyolojik futbol fanatizmi –dilde, işaretler, simgeler düzeyinde kalan, eyleme –en azından söylemin işaret ettiği düzeyde- dökülmeyen bir fanatizm- olduğunu söyleyen Haşmet Babaoğlu’nun fikri sabit midir bilinmez, ancak; “elimizde baltalarla, belimizde kasatura…” ile başlayan taraftar tezahüratının vandal bir söylemden ibaret, bahsi geçen kesici aletlerin ise sembolik olduklarına inanmak olası değil artık.

Bursaspor’un küme düştüğü 2003-2004 sezonunda, yeşil-beyazlı taraftarlar Beşiktaş’ın, küme düşme hattındaki rakiplerine yenilmesine tepki gösterince, iki takım taraftarları arasında başlayan gerginliği, taraflara deplasman yasağı getirerek ertelemişti akil adamlar. Aynı akil adamlar, bent arkasında tutulan su misali yedi senedir biriktirilen sorunların, geçtiğimiz sezonun son maçının hatırına bir kalemde silineceğini ve spor aşkıyla dolacağını mı düşündüler taraftarların?...

Lütfi Kırdar ve Mithatpaşa’da kol kola harika sporcular izleyen neslin limiti ebediyete yaklaştıkça, spora olan aşk her geçen gün niteliğini yitirmekte. Kazanmak için her yolu mübah sayan sözde sporcular, basacağı bir fazla gazete için yalan yazan sözde basın mensupları, sorunca mücadele kılıfını uydurdukları ancak düpedüz kavga ettirmek üzerine kurdukları bir sistemle sahaya çıkan sözde hocalar, takım aşkı ardına gizledikleri ticari gayeleri için görev alan sözde yöneticiler çoğunluktayken, spor aşkının unutulmaması garip olurdu zaten.