Fenerbahçesizler o kadar sıklıkla tekrarlar ki bu durumu, yığınla Fenerbahçeli de gerçek olduğunu sanar. Sözüm ona medya Fenerbahçeli imiş. Rakiplerinin önünü keserken, Fenerbahçe'yi çaktırmadan desteklermiş yurdumun akil basın-yayın organları.
Pazar akşamı maaile yerimizi aldık tribünde. Fenerbahçe sahaya çıktığı vakit, gözleri ışıldayan şaşılası binleri izlerken bir kez daha aşkımı tazeledim. Sonucun her şeyden önemli olduğu gerilim dolu maçın sonlarına dek, "sinkafın" yanına bile yaklaşmadan edebimi muhafaza ederken, Yalçın Emre'yi 20 m önümde düşürdü. Hakem, gördü ve göre göre devam ettirdi. Bu pozisyonun üzerinden 5 dk geçmeden, Emre'nin yoğun itirazlarına ,yediği haltın altında ezildiğinden olsa gerek, kayıtsız kalan kulakları çınlayası Bünyamin Gezer, Emre'yi 2 kişi kündeye almışken bir kez daha dönüp arkasını gitti.
İşte bu künde pozisyonunu, ben, 2 kuzen, abim ve biricik kuzum gördük. Bizden başka tribündeki 30 bine yakın taraftar ve maçı canlı izleyen bir kaç milyon futbol seyircisi şahit olurken, pozisyon Lig TV'nin özet görüntülerine dahil olmayı hak edemediğinden, 180 sn'lik futbol ulemalarının haberi dahi olamadı.
Varsa yoksa Bülent Yıldırım. Mazlum Cimbom, zavallı Arda oğlan...

Net 2 kırmızı kart görmesi gereken Jo'ya sadece yalandan bir sarı kart gösterilmiş; Santos, Arif Erdem'den esintiler sunmuş, kendi sahasından çıkan rakip oyuncunun atağı ofsayt diye kesilmiş ama bizim Fenerbahçeli medyanın aklı fikri elde kolda.
4 gündür arıyorum. Jo'nun, Doğa'nın ensesine attığı şaplağın tek bir kare fotoğrafını bulamadım canım Fenerbahçeli medyamın içinde. Bu özlü sözün tamlayanı ile idare edip, enseye şaplağı görenler varsa görmeyenlere anlatsın bir zahmet...