11 Mart 2010 Perşembe

Enseye Tokat...

Fenerbahçesizler o kadar sıklıkla tekrarlar ki bu durumu, yığınla Fenerbahçeli de gerçek olduğunu sanar. Sözüm ona medya Fenerbahçeli imiş. Rakiplerinin önünü keserken, Fenerbahçe'yi çaktırmadan desteklermiş yurdumun akil basın-yayın organları. 

Pazar akşamı maaile yerimizi aldık tribünde. Fenerbahçe sahaya çıktığı vakit, gözleri ışıldayan şaşılası binleri izlerken bir kez daha aşkımı tazeledim. Sonucun her şeyden önemli olduğu gerilim dolu maçın sonlarına dek, "sinkafın" yanına bile yaklaşmadan edebimi muhafaza ederken, Yalçın Emre'yi 20 m önümde düşürdü. Hakem, gördü ve göre göre devam ettirdi. Bu pozisyonun üzerinden 5 dk geçmeden, Emre'nin yoğun itirazlarına ,yediği haltın altında ezildiğinden olsa gerek, kayıtsız kalan kulakları çınlayası Bünyamin Gezer, Emre'yi 2 kişi kündeye almışken bir kez daha dönüp arkasını gitti.

İşte bu künde pozisyonunu, ben, 2 kuzen, abim ve biricik kuzum gördük. Bizden başka tribündeki 30 bine yakın taraftar ve maçı canlı izleyen bir kaç milyon futbol seyircisi şahit olurken, pozisyon Lig TV'nin özet görüntülerine dahil olmayı hak edemediğinden, 180 sn'lik futbol ulemalarının haberi dahi olamadı.

Varsa yoksa Bülent Yıldırım. Mazlum Cimbom, zavallı Arda oğlan...
Net 2 kırmızı kart görmesi gereken Jo'ya sadece yalandan bir sarı kart gösterilmiş; Santos, Arif Erdem'den esintiler sunmuş, kendi sahasından çıkan rakip oyuncunun atağı ofsayt diye kesilmiş ama bizim Fenerbahçeli medyanın aklı fikri elde kolda. 

4 gündür arıyorum. Jo'nun, Doğa'nın ensesine attığı şaplağın tek bir kare fotoğrafını bulamadım canım Fenerbahçeli medyamın içinde. Bu özlü sözün tamlayanı ile idare edip, enseye şaplağı görenler varsa görmeyenlere anlatsın bir zahmet...

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Güç kimdeyse o taraftadır medya; ibre Fener'e de sapar Galatasaray'a da, son senelerde Aziz Yıldırım sayesinde ne tarafta olduklarını biliyoruz o ibrenin. Bizim holiganlar da sağolsunlar (!) Galatasaray'ı koruma adı altında Fener'e sallıyorlar. Bizim istediğimiz adalet, Galatasaray'ın korunmasına mahal kalmayacak temizlikte bir medya. Fener'i isteyen övsün, isteyen abartsın ama Lincoln harcanmasın, Arda yıpratılmasın. Tek istediğimiz bu. Tabii ki Özer de yıpratılmasın ama onu da bir zahmet Fenerli arkadaşlar düşünüversin değil mi?

Bu arada; şaplağı atan Elano'ydu sanırım. Yanlış da hatırlıyor olabilirim. Jo da oyundan atılabilirdi, bir-iki kez topu elle kesti fakat hakemin eyyamcılığı sayesinde eridi gitti bunlar.

Hakemler ayrı mevzu, onları satın alabilen de var fakat asıl dertleri Erman Hoca'larına benzemek çoğunun. Maçı değil de onları konuşmamızı istiyorlar.

bonaventure dedi ki...

ara ara bulursun. kadıköy halkı isyan etmesin diye maçı devam ettirmişlerdir. oralara bak. orda çıkar karşına kesin..

Okechukwu dedi ki...

eleştiri hakem üzerine değil, spor medyasınaydı aslında. bonaventure onu atlamış.

chao... şaplak jo'dan. hatta yerde otururken sağ eliyle selektör yapmak vasıtasıyla kart isteyende jo idi. görüpte görmezden gelinen bunca şey varken, ulusal bir gazete bülent çaldı yıldırım oynadı diye manşet atarsa, benimde ayarım kaçıyor istemeden de olsa.

Adsız dedi ki...

O "kart isteme"ye artık kart yok sanırım. Zaten hayatımda gördüğüm en saçma kuraldı. Senin ayarının kaçması normal, taraftarız sonuçta. Ama dediğim gibi hepimize gereken adalet, özel koruma değil.

Okechukwu dedi ki...

kuralın saçmalığı konusunda hemfikiriz ama kalktığı hakkında bir fikrim yok. sarı kart isteyene kart göstermekle, top kendisine çarpıpta dışarı çıkmasına karşın taç isteyen adama sarı kart göstermek arasında fark yok kanımca.
ama eğer kural sezon ortasında değiştirilmediyse, her oyuncuya, her formaya aynı şekilde uygulanmalı.
hakemler futbolun en kara gömlekli adamları, bu sadece bizim ülkemizde değil, en iyi dediğin ecnebi hakemde yeri geldiğinde eyyam yapar, ev sahibinin ya da "büyük" takımın yanında yer alır.
sıkıntı buna çanak tutan sözde medya mensupları.

Puskas dedi ki...

Kart istemeye kart kuralı maalesef hala var ülkemizde ama hakemlerin bunu uygularken standartları yok. Avrupa'da hakemin üzerine yürüyüp, bu hareketi yaparken bağırıp çağırmadıkça kimse kart görmüyor ama bizde elini hafifçe kaldırıp kart işareti yapan anında yiyor kartı. Bir de dil olayı var. Türk oyuncular sürekli kart diye bağrınırken kart göstermeyen hakemler dil bilmeyen yabancılara kart işareti yaptıkları an çıkartıyorlar kartı. Aptalca bir kural ve bu kuralı daha da aptal uygulayan hakemlerimiz var maalesef.

Şaplak konusunda hem Elano hem de Jo'nun şaplağı var maçta. Jo'nun ki özetlerde gözükmüyor ama.