29 Kasım 2010 Pazartesi

Fener Mesaisi

Güne Galatasaray derbisi ile başlayıp, Galatasaray derbisiyle günü sonlandırmak, derbiden sayarsanız eğer araya bir de Beşiktaş galibiyeti eklemek pek keyifli imiş onu öğrendim Pazar günü. Aykut Hocam sağolsun...

Bu sene futbol takımına küsüp, kendini kadın basketbol takımına adayan kuzen Puskas (Gerçi her sezon başı küsüp, son haftalarda barışır ya, aramızda kalsın:), Pazar akşam derbiye gidelim mi dediği vakit, aklımda sadece Caferağa'ya gitmek vardı.

Kadının fendinin, erkeği yenmesine razı olmayan gönlüm Caferağa derbisini gün sonuna öteleyip, derbi güzergahının ilk durağı olarak Burhan Felek'te oynanacak erkek voleybol maçını seçti. Yeni salonu görmek cabası, maçın adı da Fenerbahçe-Galatasaray olunca, sürpriz mağlubiyete karşın keyifli başladı derbi maratonum. Kaptan Arslan'ın kötü performansına, Miljkovic'in sıçramadan  topa vurabileceğine olan inancının devam etmesi eklenince, ezeli rakip 23-25 sonuçlanan üç setin ardından sahadan galip ayrıldı.
Fenerbahçe 0-3 Galatasaray

İkinci maç Fenerbahçe Acıbadem ile Beşiktaş arasındaydı. İki takım arasındaki dağları fark etmek için Aylin Abla olmaya da gerek yoktu.Caferağa'nın yolunu tutarken, ilk set henüz sonuçlanmıştı ve kızlar terlememişti bile. Vakti zamanında, Demirören'in "Paf takımıyla çıkarım haaa!..." diye bir tehdidi vardı ya hani...Sözünün eriymiş başkan.
Fenerbahçe Acıbadem 3-0 Beşiktaş

Üçüncü ve asıl maç için, bu sefer Puskas ile beraber, salonda yerimizi aldık. Takımlar ısınırken smaç vuran kadın (Sylvia Fowles), biraz gözümü korkutsa da, Nevriye, Birsel ve Esmaral'in hala çubuklu için mücadele ettiğini hatırlayıp rahatladım. Maça iyi başlayan Galatasaray oldu. Fowles'ın pota altını domine etmesi, Augustus'un hepsini tek elle bitirdiği cemşatlarının giresinin tutması ve Fenerbahçe'nin ısrarla boş şut kaçırması rakibin öne fırlamasını sağladı.
İlk üç periyot her şey Galatasaray'ın istediği gibi giderken, kritik anlarda lehlerine çalınan hakem düdüklerinin de katkılarıyla, final periyoduna dokuz sayılık avantajla girdiler. Top hırsızı Birsel Vardarlı'nın ön sahada yaptığı baskıyla sertleşen Fenerbahçe savunması, yine Birsel'in asistleriyle farkı eritti ve bitime dört buçuk dakika kala Taurasi'nin attığı üçlükle ilk kez öne geçince, bana da kuzene çaktırmadan mutluluktan yaşaran gözlerimi silmek düştü.
Fenerbahçe 74- 68 Galatasaray Medical Park