Genelleme yaparken kanatlarınıza demir ağırlık takmanız gerekir gibi bir cümle var zihnimin kuytularında. Kim söylemişti ya da tam olarak böyle miydi diye sorsanız verecek cevabım yok ama anlatmak istediğini biliyorum. Belirli bir küme ya da sınıfın sınırlı bir parçasından edinilen tecrübelere dayanarak tümü üzerine bir yargı ileri sürecekseniz eğer çok dikkatli olmanız gerekir.
Bu bilgiler ışığında ve büyük bir dikkatle, lafı hiç gevelemeden varılması gereken tek yargı var. Ülkenin iletişim araçlarını oluşturan ve adına medya denen bu kümenin tamamına yakını satılmış.
Fenerbahçe taraftarı, haftalardır "cemaat" ve hükümete olan protestolarını yüksek sesle dillendiriyor. Başkan sorgu işkencesi çekerken adliyenin önünde, tutuklandığı gün ise Bağdat Caddesi'nde tepkiler okyanus ötesine şu şekilde gönderiliyordu: "Fethullah'ın itleri yıldıramaz bizleri!". Sadece bu kadarla da sınırlı kalmıyordu. Her iki seçmenden birinin oyunu kime verdiği gerçeği taptazeyken, "Hükümet istifa!" sesleri Suadiye'den çıkıp Kızıltoprak'a ulaşıyordu. Duyan, bilen ya da göreniniz oldu mu bu haykırışları? Yayın yasağı da yoktu halbuki. Aynı binler(belki on binler) köprü yolunu kapatıp, ülke tarihinin en büyük toplumsal hareketlerinden birini gerçekleştirirken de haberimiz olmadı. Sosyal medya olmasa üzerini bile kapatacaklardı belki de.
İşine geleni yazan, gelmeyeni görüntülemeyen, hamileri tarafından verilen görevleri ifa etmek için her türlü ahlaksızlığa prim veren o "medya", dün akşam Fenerbahçe'nin davetsiz misafiriydi. Haftalardır sürdürdükleri psikolojik linçi yerinde tespit etmek için, adını İslam Çupi'den alan basın tribününe kuruldular ama artık orada istenmiyorlardı. Taraftar tepkileri karşısında tribünü terk etmek zorunda kalınca, haftalardır yaptıkları tonla ahlaksızlığı unutup (yn: Büyük bir dikkatle genelleme yapıyorum.), maruz kaldıkları muameleden ötürü şikayet bile ettiler. Hiç utanmadan.