11 Eylül 2009 Cuma

Avrupa Seyircisiz Voleybol Şampiyonası 2009




Türkiye'de düzenlenen Avrupa Erkekler Voleybol Şampiyonası yarın oynanacak yarı finaller ve Pazar günü oynanacak olan madalya mücadeleleri ile sonuçlanacak. Avrupa Basketbol Şampiyonası ve futbol milli takımın eleme maçlarının arkasında kalan turnuva seyircisiz oynama cezası verilmişcesine oynandı. Tv yayını D-Smart boyunduruğu altında, tanıtımı yetersiz, maskotu gördüğüm en çirkin maskot olan turnuvanın yarı final karşılaşmaları Türkiye Voleybol Federasyonu resmi web sitesinde aşağıdaki resimle duyuruldu.
Beyaz tahta kalemiyle maç saatlerini de yazmışlar sağolsunlar...

10 Eylül 2009 Perşembe

Terim Dışında Her Şey İyiydi

ekşi sözlükte Fatih Terim hakkında yapılan 1000'in üzerindeki yorumdan ilki yukardaki. Sene 1999...
***
...Sene 2009 değişen bir şey yok. Hoca sinyor oldu olmasına ama sinir konusunda aynı. Hala gerilim politikasının uluslararası müsabakalarda işe yaramadığını çözemedi.
Adamda haklı. Gözünün çapağını yiyeyim hocam diye etrafında dolaşan yığınla adama öyle çok alıştı ki, Alpleri ben yarattım tırmanın ulan dese yeridir.
Bosna Hersek 1-1 Türkiye

"Sindirella" Dünyaya Döndü

Oudin'in peri masalına aslı Polonyalı kendisi Danimarkalı bir başka genç Wozniacki son verdi. Oudin'e hücum yapma fırsatı vermeyen ve bıkmadan usanmadan rakibinin "backhand" ine top atan Danimarkalı, Oudin'e 43 basit hata yaptırarak Puskas'ın Amerika Açık yazısında öngördüğü üzere yarı finale yükseldi.

Eurobasket 2009 #1

10 sene önce Orhun Ene sakatlanınca yedekten gelip milli takımın oyun kurucusu olan Kerem Tunçeri, 2006 ve 2007 seneleri hariç o gün bugün milli takım formasını giymekte. Oynadığı ilk turnuvuda muhteşem saha görüşü sebebiyle beni kendine hayran bırakan Tunçeri, 2001'de kendi evimizde ikinci olurken Orhun Ene ile paylaştığı dakikaları iyi değerlendirememiş ve takım final oynamasına karşın günah keçisi ilan edilmişti. Her geçen gün basketbol meziyetlerini geliştiren Tunçeri, kariyerinin başından beri eleştirilmesinin birincil sebebi olan dış şut zaafınıda gidermiş olarak karşımızda son senelerde. Her ne kadar bu turnuvada şu ana dek (nerenizi kaşırsanız kaşıyın, yeter ki nazar demesin:) Sinan'ın 4/5 ve Ender'in 8/11 üç sayı isabetinin yanında Kerem'in 4/10'u düşük gibi dursa da, maç başına yaptığı 4,3 asist ve takım savunmasını başlatan adam olmasının onun sahadaki asli görevleri olduğunu unutmamak lazım. Takım savunması demişken, şu ana kadar maç başına yediğimiz 70 sayı, 99 Fransa'da Erman Kunter'in takımının yediği 66'dan sonra en iyi rakam. Sanırım...

Sürekli 99 ile karşılaştırıyorum ancak, Litvanya maçındaki oyun ve galibiyetten sonra bütün algılarım beni 10 sene öncesine yönlendirdi. Kukoc'lu Hırvatistan'ı grupta yenerek altımıza aldığımız, koç Tanjevic'in turnuvayı şampiyon bitirecek İtalya'sının ardından 2. olarak bir üst tura çıktığımız ve ev sahibinin fazlasıyla kollandığı Fransa maçındaki mağlubiyetle çeyrek finalden öteye gidemediğimiz turnuva.
Benzerliklerin yanı sıra benzeşmeyenler de yok değil...
Şu ana kadar takımını kusursuz yöneten Tanjevic bizim başımızda, ev sahibiyle eşleşme ihtimalimiz yok ve 2 galibiyetimizi taşıdığımız ikinci grubu ciddi ciddi lider bitirip çaprazdan gelecek 4. ile eşleşme ihtimalimiz bir hayli yüksek...
Sözün özü bu takım beni çok heyecanlandırdı.

PS: Turnuvanın ilk günü yayınladığım eşleşmeler üzerine bir tablo var idi. Almanya'nın yerine Letonya'nın turnuvaya devam edeceğini düşünüyordum ancak Letonya Almanya'yı mağlup etmesine ve her iki takımında 1'er galibiyeti olmasına karşın Letonya turnuva dışında kaldı. Pek adil gelmediye bana neyse...

8 Eylül 2009 Salı

Amerika Açık İlk Hafta

Amerika Açık'ta ilk haftayı tamamladık.Bayanlarda tüm çeyrek finalistler, erkekler de ise 4 çeyrek finalist belli oldu.Bayanlarda seribaşı raketlerin ilk günden beri döküldüğü ilginç bir turnuva izliyoruz.Öyle ki çeyrek finaldeki 8 raketin sadece 3'ü ilk 10 içindeki isimler.Ivanoviç ve Razzano ile başlayan 1. tur kayıpları, 2. turda Jankoviç, Dementieva, Stosur, Radwanska 3. turda ise Sharapova, Azarenka ve Safina ile devam etti.Bu durum yeni nesil oyuncuların mı çok yetenekli olduğu ya da sıralamanın zirvesindekilerin mi yetersiz olduğunu gösteriyor ona siz karar verin.
Bayanlarda şu ana kadar en çok dikkat çeken isimler kuşkusuz dün Okechukwu'nun da bahsettiği ev sahibi Oudin ve mükemmel bir geri dönüş yapan Clijsters.Ev sahibi Oudin Rusları bir bir eleyerek çeyrek finale kadar geldi.Clijsters ise 4 yıl aradan sonra Venus Williams'ı da yenerek rakiplerine ben yokken çok rahattınız ayağınızı denk alın mesajını verdi.Bu iki isim dışında ise oyunlarıyla turnuvaya damga vuran raketler ise Wozniacki ve Pennetta.Pennetta Amerika Açık öncesi zaten çok formdaydı ve o formunu devam ettiriyor.Mirza ve Wozniak maçlarında kortta 1 saat bile durmadı rakiplerini ezerek geçti.4. turda ise bence şu ana kadar turnuvanın en iyi maçında Zvonareva'yı saf dışı bıraktı.İlk seti kaybettikten sonra 2. sette 6 maç puanını çevirip tie-breakte seti alınca Zvonareva'nın moralini de alt üst edip son seti 6-0 ile geçip çeyrek finale yükseldi.Wozniacki'de 4. tura kadar zorlanmadan geldi.4. turda ise Kuznetsova ile mükemmel bir karşılaşma yaptılar ve Wozniacki çeyrek finali gördü.Kuznetsova maçtan önceki röportaıjnda oyun içinde kopmalar yaşıyorum demişti maçta da tam dedikleri gerçekleşti.Kuznetsova servis kırdıktan sonraki oyunlarda çok fazla basit hata yapıp avantajını sürekli kaybetti ve sonunda kazanan Wozniacki oldu.

Yarı final tahminlerim ise

Bondarenko - Wozniacki
Clijsters - ????

Serena Williams - Flavia Pennetta maçı için bir favorim yok.Ortada bir karşılaşma ama gönül Pennetta'dan yana.
Erkeklerde ise oyuncular daha tutarlı.İlk 10'dan sadece 3 kişi elendi.3 kişiden ikisi de sakatlık dolayısıyla(Davydenko ve Simon).Ana tablonun 8 bölümünden 6'sınde o bölümün en iyi 2 raketi 4. tura yükseldi.Seriyi bozan isimlerden biri bizim sinirlerimizi de bozan Marsel'i eleyen Isner diğeri ise sakatlığı yüzünden 3. tur maçında karşılaşmayı bırakan Simon.Tablonun 4. bölümünde 3. turda Roddick'i eleyerek erkeklerde şu ana kadar ki en büyük sürprizi gerçekleştirdi ama bu zemini seven Verdasco Isner'e dur diyen isim oldu.Federer, Murray ve Djokoviç 1'er set kaybetselerde çok rahat oynayarak geldiler şu ana kadar.Djokoviç set kaybettiği maçta Witten karşısında diğer rakiplerine göre biraz daha fazla zorlansada ilk 2 turda ve 4. turda çok rahattı.
Son 2 Grand Slam'i sakatlığı yüzünden kaçırınca turnuva öncesi tüm gözler Nadal üzerindeydi.İlk turda Gasquet karşısında harika bir maç çıkarınca herkes çok rahatladı ama 2. turda Kiefer'e set verince ve 3. turda Almagro'ya set vermese de servis oyunlarında çok fazla servis kırma puanı verince acabalar oluşmaya başladı.En büyük sınavını çeyrek final için bugün Monfils karşısında verecek.Almagro karşısındaki hataları Monfils maçında da yaparsa çeyrek finale çıkması zor gözüküyor ama Nadal'ın ne yapacağı hiçbir zaman belli olmaz.Fransa Açık finalisti Söderling ise turnuvanın en talihli oyuncusu olarak şu ana kadar dikkatleri çekiyor.2. turda Granollers daha ilk sette sakatlanıp karşılaşmayı bıraktı 4. turda ise Davydenko setlerde durum 2-1 Söderling lehineyken sakatlığı yüzünden maçı bırakınca Söderling yorulmadan çeyrek finale kadar yükselmiş oldu.Çeyrek finalde ise rakibi belalısı ve turnuvanın en büyük favorisi Federer.Son 3 büyük turnuvada da Federer ile karşılaşıyor Söderling.Roland Garros'ta finalde, Wimbledon da ise 4. turda 3 setlik maçlarla kaybetti Federer'e.Bu sefer de değişen birşey olmayacak gibi.
Çeyrek final eşleşmelerinin hepsi belli olmadığı için bir tahmin yürütmüyorum ama seyir açısından en güzel maç Djokoviç - Verdasco maçı olacak gibi gözüküyor.

Rus Bulun Bana

18'ine hala 15 günü olan genç Amerikalı raket Melanie Oudin, Pavlyuchenkova, Dementieva ve Sharapova'nın ardından Petrova'yı da eleyerek çeyrek finale yükseldi.
Çeyrek finaldeki olası rakibi bir diğer Rus Kuznetsova, ilk setini 6-2 kazandığı 4. tur maçında Oudin korkusundan olsa gerek geri kalan iki seti tiebreak ile kaybederek Oudin'e rakip olarak Slav ırkının anavatanı Polanya menşeli Danimarka göçmeni Wozniacki'i korta yolladı.
Dünkü maçta genç Amerikalının özgüvenine tanık olduktan ve olası eşleşmeleri gördükten sonra peri masalının finale kadar sürebileceğine olan inancım arttı.

7 Eylül 2009 Pazartesi

EuroBasket 2009


Avrupa Basketbol Şampiyonası bu akşam Polonya'da perdesini açıyor ve milli takımımız ilk akşam benim şampiyonluk adayım Litvanya ile 22:15'de karşılaşacak. Nba'de playoff zamanı benzer bir tahmin yürütmüş çuvallamıştım. Bakalım bu sefer yukardaki tahminlerin ne kadarı tutacak...

6 Eylül 2009 Pazar

Fabio Luciano İleri Çıktı Golünü Attı

D- Idiot

Doğan grubu son dönemde canlı spor organizasyonu görmeyiversin. Hemen alıp şifrelemekte üzerine yok. En son Wimbledon'ın içine etmişlerdi şimdi ise Türkiye'de düzenlenmekte olan Avrupa Erkekler Voleybol Şampiyonasının. Turnuvanın bugün 4. günü ve haber alabilmek, maç görüntülerine ulaşmak ustalık gerektiriyor.
Şampiyonanın resmi sitesinin haberine göre bazı maçlar internet üzerinden canlı vede ücretsiz izlenebiliyor. İlgilenenler için resmi site ve tv yayınlarını yapan internet adresi aşağıda.

John Isner 3-2 Andy Roddick

Gece Arjantin-Brezilya maçını beklerken uyanık kalmama sebep olan mücadelede bir önceki turda Marsel'i eleyen Isner ile Amerikalıların umudu Roddick karşı karşıya geldi. Isner'ın uzun kolları ve boyu onu servis vole oynamaya mecbur kılmış gibiydi. İlk iki sette servislerini tutturan Isner 2-0 öne geçti. Roddic'in tecrübesi ve Isner'ın yorulmasıyla beraber 2-0'dan 2-2'ye gelen maçın son setinde, Isner maçı tiebreake götürmek için oynadı. Andy servis attığı oyunları genelde 0'a karşı kazanırken aktif dinlenen Isner, tiebreake ile maçı kazanarak erkeklerde Amerika Açığın şu ana kadarki en büyük sürprizine imza attı.

Davullar Maradona İçin Çalıyor

Ayaklar ayaklıktan terfi etmiş. İnsanlaşmışlar sanki. Biri kadın olmuş, diğeri erkek sahaya çıktıkları andan itibaren milyonları hayran bırakarak muhteşem dans gösterilerini sahneye koyuyorlar. Son gösterinin yeri Rosario ve seyircileri ise Tangonun sahibi Arjantililer'di.

Tanrıları Marado'nun orkestra şefliğinde ve dünyanın en iyi futbolcusu olduğunu düşündükleri Messi'nini saha içi liderliğinde dahi olsa, tüm seyirciler farkındaydı aslında maçın başında Kaka'nın insani ayakları dansa başlar ise Brezilya'yı durdurmanın olanaksız olduğunu.

Dakikalar 24'e, İstanbul'un saati sabah 4'e yaklaşırken Ramazan'ın cefakar işçileri tokmaklarını Diegolar'dan Maradona için sallamaya başladı sanki. Galatasaralı kardeşler mutluluktan ağlasın. Düne kadar her duran topun başına Prekazi edasıyla giden Sabri'nin olduğu takımda, Brezilya milli takımının duran toplarını kullanan Elano var artık. O Elano ilk duran topunda Luisao'ya golü attırırken, ikinci duran topta yaşanan karambolün ardından Fabiano skoru 0-2'ye getirdi.

94 dünya kupası finalinde, İtalya karşısında son penaltıyı gole çeviren Dunga'nın takımı şampiyon olurken, bendeniz dahil tüm futbol aşıklarının son kez büyük bir turnuvada izlemek istediği Maradona futbol kariyerinin son skandalına imza atıpta bir kez daha hepimizi hayal kırıklığına uğratmıştı. İşte o Dunga'nın takımı son 18 maçtır yenilmiyor ve son 10 maçını üst üste kazanan ekibi finallere gitmeyi garantilerken, "o" Maradona'nın Arjantin'i ise La Paz'da Bolivya'dan 6 yedikten sonra, bugün Brezilya karşısında kendi sahasında mağlubiyetlerine bir yenisini ekledi.

Dunga maçtan önce oyuncularına "Maçı 11 kişi tamamlarsak, maçı kazanırız." derken, Maradona maçın gerilmesinden yana olduğundan olsa gerek daha önce bloga babasıyla beraber konuk olan Estudiantes ruhu 'nun temsilcilerinden Veron ile başlamıştı. Bizim oğlan Andre Santos dahil yakaladığına vuran Veron, hocalarının maç öncesi telkinine kulak veren Brezilyalı futbolcuların karşılık vermemesi üzerine amacına ulaşamadan maçı tamamladı.

İkinci yarıya Napoli'li Datolo'nun muhteşem golü ile başlayıp umutlanan Arjantin'in umutları, Kaka'nın insan ayaklarından dişisinin insan üstü pasının ardından gelen Fabiano golüyle üzerinden 120 sn geçmeden kayboldu gitti.

Arjantin 1 - 3 Brezilya