18 Mayıs 2011 Çarşamba

O duruşa tek vuruş

Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler ya hani, ne kadar güzel yakışıyor ülkenin açık ara en başaralı hakeminin üzerine. Bir maçta aynı takımın lehine, hem de bu takımın ismi Fenerbahçe iken üç tane penaltı verebilecek kadar kendinden emin olan babadan hakem, duran toplarda kendi duracağı yeri ise hala öğrenememiş.

Fenerbahçe-Ankaragücü maçının altıncı dakikası oynanırken, Alex akın yönüne göre sol çaprazdan bir serbest vuruş kullandı. Cüneyt Çakır 11 adım sayarak barajın nizami mesafeye gelmesini sağladı ve atışın kullanılması için işaretini verdi. Alex vurdu ve top tam karşısında duran hakemin sırtından sekerek taça çıktı. O duruşa başka vuruş şansı da yoktu sanki.

İkisi teorik toplam üç gün süren herkes için futbol (HİF) hakemlik eğitimlerinde, futbol oyun kuralları kitapçığında hakemlere tavsiye edilen ve aşağıda o kitaptan alınarak buraya konulan hakem duruş pozisyonları tek tek öğretiliyor. Hocamın yolu düşerse buyursun çalışsın.


17 Mayıs 2011 Salı

Güldürme Beni

Fenerbahçe şampiyon olursa tebrik edeceklerini söyleyen nüktedan başkan, bu sefer taklit yeteneğini kullanarak milyonları güldürdü. Medeni insan taklidiyle tebessüm ettiren başkan, çok değil üç beş hafta önce ise şöyle buyurmuştu:

“Fenerbahçe'yi tebrik ediyorum. Kayserispor'un kalecisini de tebrik ediyorum. Vurgulu cümlelerle söylemek doğru olur. Muazzam bir kaleciymiş, esas bahsedilmesi gereken konu o, daha ikinci dakikada pes ettirdi Kayserispor'u ve daha gerisine de gerek kalmadı.”

İçinin güzelliği yüzüne vurmuş olan başkan, iyilik yapmak için Volkan Babacan’ın günahını almıştı sadece. Fenerbahçe altyapısından çıktığı için bilerek hata yaptığını zinhar kastetmemişti.

İki hafta sonra bu sefer Trabzonspor karşısına çıkan Kayserispor, kalecisinin hatasıyla henüz maçın başında bir kez daha pes etmek zorunda kaldı. Nüktedan başkan yüzünde kocaman bir tebessümle “O başka, bu başka…” diyerek ayaküstü gırgıra devam etti.

Ligin sondan bir önceki haftasında, şakacı başkanın takımının rakibi İstanbul Büyükşehir Belediyespor, İBB savunmasının son adamı ise altyapı eğitimini bir türlü tamamlayamadığı için Fenerbahçe’den gönderilmek zorunda kalan Can Arat idi. Doğum yeri hanesinde Kadıköy yazan ve düpedüz Fenerbahçe taraftarı olan bu çocuk, merkezi sinir sistemi ile kaslarını bir kez daha koordine edemedi ve onun büyük hatasıyla Trabzonspor maçın hemen başında öne geçti.
Fotoğraf Hayatım Fenerbahçe'den arak.)
İki gündür bekliyorum...
Nüktedan başkandan konuya ilişkin bir şaka, ufacık takılma, minicik bir alay gelmedi daha. Ne de güzel alışmıştık halbuki gülmeye.

15 Mayıs 2011 Pazar

Elde Var Üç

Şampiyonluk anında, son bloğu tutan Eda'yı ancak kucakta yakalayabilmişim:)
Finalin ilk ve son maçının final setlerinde harika işler yapan Yağmur

100 Numaralı Adam

Fatmagül'ün suçu rüyalarına giren, Yahşi Cazibe'nin Ke-mal abisine kaidesini yırtarak gülen ama sorsan burun kıvırarak "Yerli dizi mi, asla!" diyenler var ya, onlar Kemal Sunal da izlemezler. Hal böyle iken, çakma haberci kimliğimle öncelikle başlığı aşırdığım filmi anlatmalıyım.

Kemal Sunal saf ve temiz Şaban isminde bir delikanlıyı canlandırır filmde. Baba Ali Şen sahtekar sütçü, Oya Aydoğan ise güzel kızdır. Kendi tıkırında yuvarlanıp giden Şaban, Oya Aydoğan'a olan aşkı ve babasının para hırsı birleşince reklam figürü oluverir. Derdi tasası anasına güzel bir ev almak olan Şaban, halk kahramanı olmuştur artık ama mutlu değildir. Reklamını yaptığı binalar yıkılır, sodalar zehirler, buzdolaplarının kulpları elinde kalır...
Son bir haftadır Emenike'yi linç eden canım Fenerbahçe medyasını izlerken aklıma hep filmin sonunda kendini yakmaya çalışan Şaban geldi. İki buçuk aydır sakat olan ve ligin ikinci yarısında oynanan 15 maçın sadece altısında forma giyebilen  Emenike, neden Fenerbahçe'ye karşı forma giymedi? Yanıtlanması gereken bu önemli sorunun cevabı çok geçmeden Karabükspor Teknik Direktörü tarafından verildi ve hesap kapanmış oldu:

"Emenike’ye, Fenerbahçe maçı öncesinde sordum. Oynayamayacağını söyledi. Bu kadar basit. Emenike kalan maçlarımızda da bizimle olmayacak..."

Etrafında gelişen olaylarla ilgili hiç bir sorumluluğu olmayan, futbol oynamak -aslında para kazanmak- için Afrika'dan çıkıp gelen bu adamı kemik yaşına kadar sorgulayanlar için Şaban'dan bir kıssa. Ders almasını bilene...

Babam günde 30 lt süt alıyor 100 lt satıyor, su kesilmezse oluyor...
Papağan Rüştü benzine su katıyor,
Kasap Hayri ete neler katıyor neler,
Bakkal Hacı Rüstem herşeye bir şeyler katıyor,
Herkes herkese kazık atıyor, ama kendi canı birazcık acıdı mı basıyor yaygarayı...