15 Mayıs 2011 Pazar

100 Numaralı Adam

Fatmagül'ün suçu rüyalarına giren, Yahşi Cazibe'nin Ke-mal abisine kaidesini yırtarak gülen ama sorsan burun kıvırarak "Yerli dizi mi, asla!" diyenler var ya, onlar Kemal Sunal da izlemezler. Hal böyle iken, çakma haberci kimliğimle öncelikle başlığı aşırdığım filmi anlatmalıyım.

Kemal Sunal saf ve temiz Şaban isminde bir delikanlıyı canlandırır filmde. Baba Ali Şen sahtekar sütçü, Oya Aydoğan ise güzel kızdır. Kendi tıkırında yuvarlanıp giden Şaban, Oya Aydoğan'a olan aşkı ve babasının para hırsı birleşince reklam figürü oluverir. Derdi tasası anasına güzel bir ev almak olan Şaban, halk kahramanı olmuştur artık ama mutlu değildir. Reklamını yaptığı binalar yıkılır, sodalar zehirler, buzdolaplarının kulpları elinde kalır...
Son bir haftadır Emenike'yi linç eden canım Fenerbahçe medyasını izlerken aklıma hep filmin sonunda kendini yakmaya çalışan Şaban geldi. İki buçuk aydır sakat olan ve ligin ikinci yarısında oynanan 15 maçın sadece altısında forma giyebilen  Emenike, neden Fenerbahçe'ye karşı forma giymedi? Yanıtlanması gereken bu önemli sorunun cevabı çok geçmeden Karabükspor Teknik Direktörü tarafından verildi ve hesap kapanmış oldu:

"Emenike’ye, Fenerbahçe maçı öncesinde sordum. Oynayamayacağını söyledi. Bu kadar basit. Emenike kalan maçlarımızda da bizimle olmayacak..."

Etrafında gelişen olaylarla ilgili hiç bir sorumluluğu olmayan, futbol oynamak -aslında para kazanmak- için Afrika'dan çıkıp gelen bu adamı kemik yaşına kadar sorgulayanlar için Şaban'dan bir kıssa. Ders almasını bilene...

Babam günde 30 lt süt alıyor 100 lt satıyor, su kesilmezse oluyor...
Papağan Rüştü benzine su katıyor,
Kasap Hayri ete neler katıyor neler,
Bakkal Hacı Rüstem herşeye bir şeyler katıyor,
Herkes herkese kazık atıyor, ama kendi canı birazcık acıdı mı basıyor yaygarayı...

Hiç yorum yok: