Deniz Barış'ın hem hayata karşı duruşunu hem de bir çoğunuza garip gelse dahi futbolculuğunu beğenirim ve arada sırada satır aralarında belirtirim bu durumu. Konuya ilişkin fikirlerim sabit ancak bu fotoğrafı görünce dikkatimi çekeni sizlerle de paylaşmak istedim...
İdmanda mücadele eden iki oyuncudan, Alex'in yüzündeki neşe ve rahatlığın aksine Deniz Barış'ın yüzündeki endişe ne kadar ortada. Biri akıl küpü, disiplinli, kendine güveni sınırsız, kürsüsünde rakipsiz ve genç yaşta akademik kariyerinde zirve yapmış profesör misali işini yaparken, bir diğeri çalışkanlığı, hırsı ve iş disiplini sayesinde elde ettiği akademisyen kimliğini, kariyerinin sonu yaklaşırken hala aynı sıfatla sürdürsede halinden memnun, yaptığı işe aşkla bağlı ancak bölüm başkanının karşısına çıktığı vakit hala ilk günkü kadar heyecanlı ve tedirgin.
Deniz Barış'a hak vermemek mümkün mü?...
Hangimiz patronu ile ilişkisini enseye tokat kaideye parmak düzeyine ulaştırabildi bugüne kadar.
4 yorum:
cok guzel yorumlamissiniz su kareyi, takdir ettim.
Direk "O AN" kalitesinde olmus..
efem şükür kavuşturana, ben daha iyisini yapabilim aslında "o an" ın ama format daha önceden kullanıldıgı için pek bulaşmıyorum:)
bence yap kanka.
butun "o an" postlarina da yorum yaparim.
soz
tamam ulen.)
yengeye selam...
Yorum Gönder