17 Ocak 2010 Pazar

Haksız Rekabet #2

Bayanlar Basketbol Ligi'nin nağmalup lideri Fenerbahçe, ezeli rakip Beşiktaş C.T'yı Caferağa'da konuk etti. Finansal sorunlar sebebiyle eksik bir kadroyla Fenerbahçe'nin karşısına çıkan Beşiktaş, farklı mağlup olurken, Fenerbahçe galibiyetsiz lig sonuncusu Kocaeli BŞB. Kağıt Spor maçı dahil bu sezonki en rahat maçını oynadı. Maçın ilk yarısı 46-22 sonuçlandıktan sonra, haklı olarak genç oyunculara şans veren Haydar Kemal Hoca, 2 kuruş fazla verip büyük seçim tercih etmeyince hezimetin boyutunu sınırlamış oldu.

Spor kulübü olmanın gereği olarak birçok branşta faaliyet gösteren Beşiktaş'ın hem erkek hem bayan basketbol takımlarının son haftalarda aldığı saha sonuçları, saha dışından parkeye taşınan idari sorunların yansıması ve tez zamanda hem oyuncuların hem de Beşiktaş'a gönül vermiş taraftarların sorunların hallolması temennilerimi ilettikten sonra gelelim benim bu maçla ilgili aklıma takılan başka bir mevzuya...
Fenerbahçe 92-59 Beşiktaş Cola Turka

Bu kadar farklı sonuçlanan bir maçın ardından yine mi hakem diyecekler olacaktır. Her ne kadar bu kadar kolay bir maçı bu kadar başarısız yöneten başka bir hakem üçlüsü bulmak zor zanaat ama maç içindeki yönetimlerine değil asıl itirazım.

Basketbol Oyun Kuralları'nın takımların forma seçimlerine ilişkin maddesi şu şekilde;

4.3.3 Takımların minimum 2 set forması olacaktır ve:

• Programda ismi ilk yazılmış olan takım (ev sahibi) açık renk (tercihen beyaz) forma giyecektir.
• Programda ismi ikinci sırada yazılmış takım (konuk) koyu renk forma giyecektir.
• Bununla birlikte, iki takım anlaşmışsa, formalarının renklerini değiştirebilirler.

Televizyondan yayınlanan bir maçta, Fenerbahçe klasik sarı-lavicert forma ile maça başladı. Ön tarafı çubuklu olan formanın, arkası düz lacivert iken Beşiktaş C.T önü arkası düz siyah bir forma ile oynadı. Fenerbahçe hızlı hücumlarında sadece formanın arkası gören benim gözlerim kimi zaman koyu renk formalı onca oyuncu arasından gönül verdiklerimi ayırt etmekte zorlandı. Maçı siyah-beyaz bir televizyondan izlediğimi varın siz düşünün.

Bu işten para kazanan, profesyonel liglerde düdük çalan bir değil, iki değil, tam üç hakemin böyle bir durumu atlamasına ben akıl erdiremiyorum.

Hiç yorum yok: