7 Şubat 2010 Pazar

Deli Saçması

Migren atağım bu hafta Pazar'ı seçti kendine. Sabah baş ağrısıyla uyandım ve an itibarı ile durumda bir değişiklik yok. Çekenler bilir, bu işin öyle kesin bir tedavisi de yoktur. Tetiklemesi muhtemel birçok unsura karşı tedbirli olmak, ve hayatınızı migren merkezli düzenlemeniz şarttır ancak imkansızdır.

Dün geceden kalma, fazlalarının buzdolabını işgal ettiği Efes şişeleri oldu bu sefer tetikçim. Enerji tüketime sıfıra yakın bir halde, döne döne yatsam da akşama dek, bu karnımın acıkmasına engel olmadı. Aldım elime çift sim kartlı samsung telefonumu, aradım Mc Donald's gibisi yoku. İçecek ne olacak diye sorunca görüşmenin sonuna doğru karşıdaki ses, " Coca-cola elbette..." dedim.

Karnımı doyurupta birazcık kendime gelince, şu migren belasından nasıl kurtulabilir zavallı kafam diye araştırmaya başladım yine yeni yeniden. Anadolu Sağlık Merkezi'nin John Hopkins katkılarıyla migreninde hal çaresine baktığını öğrenince moralim düzeldi. Doktorun ismini uğurlu Johan Faber kalemimle bir köşeye not edip, giydim çubukluyu, unuttum baş ağrımı, düştüm Fenerbahçe'min peşine.

Fenerbahçe 19:00 Diyarbakırspor

KAYNAK


Hiç yorum yok: