2 Kasım 2010 Salı

Uyku Tulumu

Papazın Çayırı için iki kuşak eksik olan ömrüm, Fenerbahçe Stadı’nın evriminin ise tam ortasına denk geldi. Şimdilerde mesleki abecemin olmazsa olmazı olan kolonlara, direk dediğim yıllarda, doğru görüş açısı için köşe kapmaca oynardım onlarla. Son senelerde maçın başlamasına yarım saat kala lütfederek geçtiğim turnikeler, o vakitler Türk’ün kızıl elma ülküsünden farksızdı.
Saatler önce girilen bomboş tribünlerin numarasız koltuklarından yer beğenilir, her maç haftası yeni bir Fenerbahçeli dost edinilirdi. Sonra tribünler yıkıldı, peyderpey yenileri inşa edildi. Sözüm ona endüstriyel futbolun farzı, büyük hedeflerin en önemli gereği, başkan ve yöneticilerin ceplerine hapsolan kulüplerin özgürlüğünün anahtarıydı tesisleşme.
Başkan, böyle uyuttu bizi senelerce…
Sarının yanına kırmızıyı yakıştıran Fenerbahçesiz kardeşlerim şimdilerde pek heyecanlı. Yılan hikayesine dönen “arena”larına kavuşmak ve çilesiz maç seyredebilmek için gün sayıyorlar, başlarına geleceklerin farkında olmadan . Rahmetli Çupi’den bir kıssa ile noktayı koyup, tüm futbol severlere iyi uykular dilerim.
 "Real Madrid'in multi trilyoneri Kont Bernabeu bir gün Mimar Biosca'yı yanına çağırıp emretmiş:
-Bana 120 bin kişinin aynı anda yatacağı bir uyku tulumu yapsana...
-Neden?
-Franko'nun ömrünü uzatmak için başka çaremiz yok...
Her hafta Real Madrid efsanesine tapınan 120 bin İspanyol'un içine girdiği uyku tulumu başkent Madrid'de ki Bernabeu futbol stadıdır."
Kaynak
Çupi, İ. (27 Temmuz 1979. Bu Temelin Altında Spor Yok, Tercüman.)

3 yorum:

yedincisamuray dedi ki...

GS maçını tvden izlerken bizim Fener'in uyku tulumu sadece üşüme hissi verdi.
Sıcak atmosferden soğuk bir tuluma geçildiğini çok iyi fark ettim.
Tıpkı yazdıkların gibi ...

B.Serbetci dedi ki...

Bizimkilerin de İnönü'yü yıkıp yeniden yapma projesi var. İlk duyduğum andan beri kapalıyı ne yapacaklarını düşünüyorum. Beşiktaş'ın kalbinin attığı yeri alıp taraftarın elinden "otursana, sahayı göremiyoruz" diyenlere verecekler, bir sezonluğuna Serdar Bilgili Çarşı'yı kale arkasına yollamıştı, yine aynı şeyi yapmaya çalışacaklar. Geçen gün TRT3'de Pusula programında Mithat Bereket St. Pauli'yi işlemişti, program çekildiğinde takım Bundesliga'ya daha yükselmemişti ama stadları tamamen dolu. Tribünde bir İngiliz senede en az 5-6 defa futboldan zevk almak için Almanya'ya St. Pauli'nin 2. ligdeki maçına geldiğini, İngiltere'de futbol ruhunun öldüğünü, maç esnasında ayağa kalkanın bile "stewart"lar tarafından uyarılarak yerine oturtulduğunu, stadın yarısını fotoğraf çekmeye çalışan turistlerin doldurduğunu falan anlattı.

Okechukwu dedi ki...

Bırak yıkıp yeniden yapmayı, İnönü'ye çivi çaktırmamalı herşeye karşı olan çarşı. hiç bir dayanağım ya da istatistiki verim yok elimde ancak 25-30 bin kişilik bir futbol stadı adam olana yeter de artar bile. fazlası kesin kez zarar.