17 Mayıs 2012 Perşembe

Padişahım çok yaşa!

Oradaydım ve de organize bir polis provokasyonu vardı dedim.

Polis boş yere müdahale etmez dedi.

Bana inanmıyor musun dedim.

Gördüklerime inanırım dedi.

İki gün önce sana gönderdiğim ve olayların nasıl başladığını gösteren videoyu izledin mi diye sordum.

Hayır dedi.

İnsanlar ölebilirdi dedim.

Ölmedi ama kimse dedi.

Öldükten sonra mı konuşalım bunları diye sordum.

Her ne olursa olsun devlet malına zarar vermeye hakkı yok dedi “Fenerlilerin”.

Algısının seçtiği tek kimlik Fenerbahçe idi çünkü. Taraftarlar, çocuklar, kadınlar ya da insanlar ya değil.

Kalktım gittim.

Tartışmaya zorla sürüklendiğim vakit şüphelerim vardı. Karşımdaki kişinin henüz bir iki ay önce doktorasını veren eğitimli (laftan anlayan) ve senelerdir tanıdığım bir insan olmasına güvenerek yine de başlamıştım. Yanıldığımı görmek hepi topu beş dakika sürmedi. Siyasi görüş, eğitim düzeyi hatta salt insan olmaktan bile daha baskın bu ülkede taraftarlık. Pardon tarafgirlik.

1 yorum:

erimoc dedi ki...

Aynı durumla karşılaşacağımı düşünerek en yakınımda ki arkadaşlarımla veya tanıdıklarımla konuşmuyorum,çünkü şu hissiyata sürüklüyorlar beni söyledikleri laflarla ''keşke bir kaç fenerli ölseydi daha çok tatmin olacaktık''sanki şampiyon olmak bile kesmedi adamları.İnanılmaz ,biz mi kafayı sıyırttık bilemiyorum valla...