29 Mart 2009 Pazar

Aman aman

Sağ bekimizin 7, sol bekimizin ise 11 numaralı formalarla maça çıkması Santiago Barnebau'yu dolduran binlere verilen bir mesajdı sanki. Sizde Ramos ve Capdevila varsa bizimde Gökhan Gönül ve İbrahim Üzülmez'imiz var mesajıydı tribünlere. İlk 30 dk Fatih Terim'in bu blöfü işe yaradı ancak dakikalar ilerledikçe pozisyon savunması yapmayı bilmeyen Arda ve değil 11, 100 numaralı formayla çıksa dahi futbol yeteneklerinin sınırları kalın çizgilerle belirli Üzülmez'in kanadı Ramos'un uçuş sahası haline geldi.
Bıkmak usanmak bilmeden pas yapan İspanya ise sahanın bizim adımıza hücum bölgesinde top tutabilen tek oyuncusu olan Semih'in hoca tarafından kenara çekilmesiyle daha rahat pas yapar oldu. Kendi sol kanadımızda Torres'i bir değil iki sol bekle birden durduramayıp, verilen duran topta adam paylaşamayınca beklenen golü kalemizde gördük. Bugün öğleden sonra hafızam beni yanıltmıyorsa Bağış Erten İspanya'nın savunma oyuncularının duran toplarda etkinliğinden bahsederken Pique dışında hepsinin İspanya formasıyla golü olduğundan bahsetmişti. Siftahı bizden bereketi Allah'tan artık...
Nihat'ın geriye giden kariyerini kotarmak adına gereksiz çaba içine girmesi, Emre Belözoğlu'nun etliye sütlüye karışmayan oyun tarzı, Arda'nın genel beklentinin aksine kötü oyunu (ben beklediğimi buldum gerçi) futbolsuz maçın benim gözüme çarpan notlarıydı.
Bosna'nın Belçika deplasmanından aldığı galibiyet ve hocanın kadro seçimindeki saplantılarını düşündükçe finallere gitme umudum her geçen gün azalıyor.

Edit: Hafızam beni yanıltmazsa demiştim ama yanıltmış. Pique ile ilgili detayı veren Bağış Erten değil, Ersin Düzen imiş.

Hiç yorum yok: