12 Haziran 2009 Cuma

Çakma Louis Vitton yeter de artar...


Meşhur Salı Pazarı'nı İstanbul'da yaşayanlar iyi bilirler. Yakın çevredeki illerden bile teyzeler bu pazara alışveriş yapmak için gelirlerdi pazar Kadıköy'den taşınana dek. Bu pazarda meyva sebzelerin en tazelerini bulmak mümkünken; bunun yanı sıra kılık kıyafet, çanta aklınıza gelen herşeyin orjinalinin aynısının tıpkısı çakmalarıda bulunurdu. Bu pazara çıkıpta başının etini yiyen kızının gönlünü yapmak için çakma lacoste çanta elinde evine dönen teyzeler bazen beklemedikleri tepkilerle de karşılaşabilirler. Okuldaki arkadaşlarından görüpte özenen kızcağız işi abartıp ben bunu koluma takmam Louis Vuitton istiyorum diye tutturabilir kabul...
Ama eşi memur, kendi ev hanımı hangi mantıklı ana tamam evladım iyi o zaman anneannenden yadigar yüzüğümü satıp üstünüde ihtiyaç kredisiyle tamamlayıp alırız sana istediğin çantayı der?
Sen önce Samet Aybaba ile anlaş, sonra git İsveçli Eriksson'u Trabzon'a getirmeye çalış. Ortası yok mu kardeşim bu işin...

Hiç yorum yok: