14 Mayıs 2012 Pazartesi

Her fani biber gazını tadacaktır

Normal sezondaki Galatasaray maçına, iki elimde iki değnek ile girerken yaşadığım zahmet ve bu maçın muhtemel yoğunluğu sebebiyle biraz erken yola çıktık. Dört buçukta tribünde idik. Maratondaki erkencileri parmakla, açıktakileri ise oran orantı mantığımızla bir çırpıda saydık. 1000 kişi ya vardı ya yoktu o saatte. Beşe doğru Yasemin Merçil’i gördüm. Sahanın içinden geçip, müstakbel teröristlerden birinin verdiği çiçeği keyifle kabul etti. Sonra hakemler çıktı sahaya, henüz takım elbiseleri üzerinde. Yardımcı hakemler ağları kontrol etmek için yaklaşınca okul tarafındaki tribünlere, önce alışageldik bir yuhlama ardından alkışlar geldi. Teröristler yol yapıyora yordum ben.

Altı çeyrek gibi konuk Galatasaray sahaya çıktı. Deplasman takımı ritüelini gerçekleştirip, gereksiz üç beş adım atıp soyunma odasının yolunu tuttular. Heyecandan olsa gerek, geldiğimden bu yana üçüncü kez işemiş dönerken önümde Sencer'i gördüm. Genelde geç gelen ve ben yerimde iken selamlaşıp yanımdan geçen arkadaşımın düzeni bozmasına gönlüm razı olmadı. Durdurdum, yerime geçtim ondan önce. "Olacak..." dedim, "Biz her şeyi doğru yaptık." Altı buçuğa doğru tribünler dolmuştu. Koltuk komşum kızarmış gibi geldi gözüme, "Hayırdır birader?" dedim. "Abi dışarısı fena, zar zor girdik. Biber gazı sıkıyor şerefsizler." dedi. Kim diye sormadım.

Maç başladı. Galatasaray geride kapanan, Melo'nun libero oynadığı (ön falan değil, bildiğin Müjdat Yetkiner) bir tatkiği benimsemişti. Elmander'in meziyetlerine bırakmışlardı hücum aksiyonlarını. Şişirilen topları o indirecek, arkadaşlarını bekleyecek vs. derken sakatlandı İsveçli. Anahtar rolü sebebiyle Terim değiştirmemekte ısrar etti ancak sakatlık motivasyonla iyileşemedi. Elmander çıkınca, tamam dedim içimden, bu iş bitti.

Devre arasında tuvalete gidip, soldan üçüncü pisuvarın boşalmasını bekleyip doğru yere işemenin huzuru ile yerime geri döndüm. İkinci yarı en az 10 dakika durdu, toplam 50 dakika oynandı ama arzuladığımız golü atmayı beceremedi bizim çocuklar. Maçın bitmesine bir kaç dakika kala bir tümen polis belirdi önümüzde. Hayırdır inşallah demeye kalmadı maç bitti ve herkesten önce sahaya koştu o polisler. Hüzün vardı elbet ama herkes çok gururluydu. Bu takım sizle gurur duyuyor diye bağırdık, alkışladık, ağladık. Ortada polis kordonunda zıplayan rakibe bakmadık bile.

Abimle çıktık sonra. Hem hala yavaş yürüyorum diye hem de Galatasaray'ın alacağı kupayı görmek istemediğimizden. Üst avluya çıkınca sesleri duydum. Dışarıda polis panzeri su sıkıyor, helikopterler alçaktan uçuyor, bir bölük polis ise Yoğurtçu'ya doğru biber gazı atıyor???

Stadın dışına çıktığımızda pek aşina olmadığım bir koku karşıladı beni. Meşale yaktı bizimkiler sandım önce. Sonra yürüdükçe gözlerim yanmaya, nefes alamaz hale gelmeye başladım. Sokağın iki tarafını polis panzeri kapatmış (toma imiş neymiş adı), sizi ortalarına almadan geçmenize zinhar izin vermiyorlardı. Geçerken de çocukmuş, sakatmış, kadınmış ayırt etmeden payınıza düşen biber gazını ikram ediyorlardı. Yetmez ama evet dedik, teşekkür edip ayrıldık olay mahalinden.

8 yorum:

Oz dedi ki...

ayy yazık ya, çok üzüldüm bu kadar masum olmanıza rağmen zulüm görmenize. bence pisuarın başında biraz daha bekleseydiniz.

Okechukwu dedi ki...

5 senedir beraber çalıştığım, beni gayet iyi tanıyan ve hesapta sosyal demokrat olan gs'lı arkadaşıma yaşadıklarımı anlattığım vakit "ya olmaz öyle şey, polis boş yere niye biber gazı sıksın ki..." dedikten sonra, senin gibi hiç tanımadığım bir itin yorumları çok şaşırtmıyor beni.

Oz dedi ki...

Pek de kibarmışsınız. Bir sonraki yazının başlığının "her fani birgün şike yapacak" olmasını teklif ediyorum.

Adsız dedi ki...

mutlaka polisin suçu vardır ve senin olmasa bile fener taraftarının çoğunun gözündede aşırı bir saldırganlık vardı bunuda göz önünde bulundurman lazım...

Okechukwu dedi ki...

bunu benim değil toplum psikolojisi hakkında eğitim sahibi olması gereken polisin göz önünde bulundurmasi gerekirdi. taraftarın gergin ve üzgün olması kadar doğal bir durum yok. önemli olan insanların can güverdiğinden sorumlu olan polisin orantisiz ve de hatta olaylara çanak tutan tavrı.

@ozzzz bir sonraki oolmasa da söz kullanacagim. evet oldukça kibarimdir sen niye alındın? it için ise melo'nun sempatik gol sevincine gondermiydi. bir an benzettim sizi.

Oz dedi ki...

Neden bilmiyorum ama dalga geçmeden ciddi bir cevap yazayım bir fenerli kafasının değişeceğini düşünmeden ve ummadan.
1) Sosyal demokratlık her koşulda polis karşıtı olmak değildir. Dünyanın en sosyal demokrat ülkelerinde, mesela bir Avusturyada, polise koltuk fırlat bakalım bir sonraki gün "alexe düğün davetiyesi verecektim" diyerek elini kolunu sallaya sallaya çıkabiliyormusun dışarı.
2) Belki de anarşizm sizin bahsettiğiniz görüş. Ciddi bir kavram kargaşası var gibi gözüküyor. Ama Allahın mafyöz şikeci silah tüccarını sistemle savaşan özgürlük savaşcısı zanneden zihinden bu konuda bir tutar beklemiyorum.
3) Ha sahi kodesi boylamadan yanına Aleksi alıp RTE'ı ziyarete giden kimdi? Bir de sizin devrimci tribünlerin bir "adam gibi adam RT Erdoğan" pankartı vardı ne oldu ona? Rüzgar tersine mi döndü?
4) 12 Mayıs akşamı için ben de olayların polisin aptallığından ve eğitimsizliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Ama burada iki alt madde var:
a) Polis ve taraftar geçen yazdan beri AYıldırım tarafından bilinçli olarak karşı karşıya getirildi. Polisin de sinirleri gerildi. Olay tek bir kişiye yaradı. AY sempatizanları karşısında komplo teorilerini güçlendirdi.
b) Ş.Sraçoğlu son 10 yıldır hiç birşeyin hesabının sorulmadığı bir terör yuvası oldu. Rakip taraftar koltuklarına tezek kondu, idrar dolu su bombaları atıldı, rakip hocaların kafası yarıldı, televizyon bağlantıları koparıldı, ışıklar kapandı vb vb. Bütün bu nefretin bir karması olması lazımdı ve yavaş yavaş o çıkmaya başlıyor. Senelerdir nefret ekiyorsunuz, biber gazı biçmeye başladınız. Tüm Türkiyenin içinin yağları eridi.
5) Blog okuruna senin gibi itler diye hitap edip sonra yazdığından utanarak ben onu meloya dedim neden üstüne alınıyorsun? demeniz sizin düşünmeden yazan sonrada yazdığının arkasında duramayan (hadi ergen kelmesini kullanmayayım) bir kişi olduğunuz intibasını bıraktı. İstediğin gibi hakaret et, senin hakaretlerin bana koymaz. En fazla, biber gazı beyin hücrelerini etkilemiş, ne dediğini bilmediği yazdığı yazılardan belli diyip geçerim.
6) Lütfen herhangi bir cevap verip ama cemaat, atatürkcü genç fenerliler, sosyal demokrat aziz yıldırım vb vb gibi kendi travmanızı çözmek için kullandığınız saçma yalanları bana sıralamayın.
Yılların karmasının düzelmesi için çoluk çocuk daha tonlarca biber gazı yemeniz dileği ile...

Okechukwu dedi ki...

Yılların karmasının düzelmesi için çoluk çocuk daha tonlarca biber gazı yemeniz dileği ile...

...yazısını bitiren ve konuyu hala fenerbahçe galatasaray sidik yarışına indirgemeye çalışan birisi için "it" bile çok fazla imiş.Güle güle.

Adsız dedi ki...

Sahaya atlayan fener taraftarına polis ''arkadaşlar lütfen sahaya girmeyelim''demesi sahaya girmeye çalışan binlerce kişiyi nasıl dizginleyebilirki ve polise koltuk ve mesalelerle saldırıldığı anı unutmamak gerek aynı zamanda senin tarafından bakmaya çalışmak istiyorum bu olaya polisten daha sakin ve daha yerinde müdahale yapmasını beklersin ama taraftarından sahaya girmemesi gerekirdi diyemessin onun yerine taraftarın'' gergin ve üzgün olması kadar doğal bir durum yok'' dersin sen anca