Damak tadı etiketli postlara böyle zırt pırt yer vermezdik aslında ancak denk geldi , gelmişkende aklımda kalacağına midemde dursun diye (postu bitirir bitirmez iskendere koşacağımda ben.) yazayım dedim.
Evlenip barklanmadan önce güzel eşimiz bahsettiğim kebabçıyla aynı isme sahip üniversitede okuduğundan dolayı bir ayağımız Bursa'da idi. Bursa damak tadı açısından çok zengin bir şehir ve en güzel keyiflerden biri Küçük Saray'da pideli köfte yemek , diğeri ise Eski Garaj'da oto yedek parçacı manzarılı küçücük dükkanda Bursa Kebabını(iskender) götürmekti.
Bursa - Galatasaray maçıyla ilgili bir önceki postun başlığını atarken öyle bir haberle karşılaştım ki sevinsem mi üzülsem mi karar veremedim. Bursa'dan başka yerde şubesi olmayan , bizzat sorduğum ustalardan "...kalitemizi muhafaza etmek için bu küçük dükkanla yetiniyoruz..." yanıtını aldığım Uludağ Kebapçısı 2008'in ilk ayında Kozyatağı , Ağustos'da ise Etiler şubesini açarak yanı başımıza gelmiş. The New York Times'a haber olmuş bir dükkandan bahsediyorum , başkasıyla karıştırmayın.
Ben gittim.
5 Ekim 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder