16 Haziran 2009 Salı

Döve Döve Yenmeyen Bizden Değil

Bu oyunun kendi tekellerinde olduğunu sananlar geçmişten günümüze kapanıp giden nice müessese kulüplerini unutup, milyonlarca taraftarının sevgisinden başka kazancı olmayan bir spor kulübünü karşısına almayı göze aldıysa eğer;
Her türlü provakasyonun mübah, dirsek atmanın legal, kendini yere atmaların işe yaramayacağı, spor adına yüz karası bir maç oynansın yarın akşam Abdi İpekçi'de.
Kazanan Fenerbahçe, hem kaybedip hem de dayak yiyen Efes Pilsen olsun.
Şampiyonluk kaybedilebilir, ama serinin 7. maça taşınması şart ve sonuna kadar burunlarından getirmek her Fenerbahçeliyim diyenin boynunun borcudur bu satten sonra.

"Toplarını" alıp gidene dek...

Fenerbahçe 20:00 Efes Pilsen
PS: 1991 senesindeki tarihi şampiyonluk karesinde kaptan Aliço'nun yanındaki kolormatik gözlüklü zat-ı muhterem dönemin futbol şubesi sorumlusu.

3 yorum:

zenmaster dedi ki...

Fenerbahçe basketbolunun bir "müessese" olan ülkerle birleşmeden önceki hali aklıma geliyor şimdi. Abdi İpekçi'nin yolunu tutardım o zamanlar Fenerbahçe'mi izlemek için. Ama yıllar öncesinden gelen bir Efes sempatim de vardı.

Ülker ismini takıma verdiğinde o bahsettiğiniz "taraftar sevgisinden başka kazancı olmayan" spor kulübü şubesinin müesseseleşmesi kanıma dokundu. Ülker'i zaten sevmezdim. Artık takımın adı benim için Fenerbahçe Ülker değildi. Fenerbahçe zaten değildi. Sadece Ülker'di.

Artık iş basketbola geldiğinde Efes Pilsen'liyim. Mavi Beyazları çekip Efes tribününe gidiyorum. Dedim ya, Fenerbahçe, ülkerle birleştiğinde bitti. Gerisi kuru laf bence.

Ülker 20:00 Efes Pilsen
Seri de 4-2 biter bu akşam.

Okechukwu dedi ki...

3 büyük takımdan birine gönül vermiş bir insanın branş ne olursa olsun başka bir kulüp taraftarı olması benim hiç bir zaman mana veremediğim bir durumdur.Bunu peşin peşin belirttikten sonra sponsorluk ve spor ilişkisinden bahsedelim.
Birçok Beşiktaş veya Galatasaray'lı arkadaşım bahsettiğin üzere Efes veya Ülker'e sempati duyar onları destekler idi elde destekleyecek takım yok bahanesiyle. Ülker grubu 3 kuruş destek verip, Beşiktaş ve Galatasaray'ı nispeten palazlandırmasıbile taraftarın tribünr dönmesine yetti.
Pastanın büyük bölümünün sahibi Fenerbahçe ise Ülker ile birleşerek ligi domine etmeye başladı. İşimize gelince örnek verdiğimiz Avrupa kulüplerinin senelerdir uyguladığı bu model sponsorların sporun içine dahil olmasının mantıklı çözümüdür.
Efes Pilsen yaptığı yatırımın karşılığını alamadığı vakit tıpkı Paşabahçe yada Eczacıbaşı misali tası tarağı toplayıp gidecetir. Aidiyet hissiyatını gidermek için taraftar olan karşılık beklemeyen bi avuç efes taraftarı o vakit basketbola olan ilgisini mi kesecek yoksa yeni bir şirketin onlara taraftarlık imkanı sağlamasını mı bekleyecekler?

tozlu parkeler dedi ki...

Eline sağlık kardeş.
Merak etme kalan 2 maçta gereken cevap verilecektir.
Bu kulüp tarihi boyunca haramilerin saltanatını yıkmıştır, yıkmaya devam edecektir.
Bloğumda bu konularda çok yazdım, beklerim.