13 Şubat 2010 Cumartesi

Ağlamak İstiyorum

Bursa deplasmanında maç başlarken battaniyenin altında zemin düzlemine paralel konumlanmış bedenim, yenilen 2. gol gelince içine giren virüsten arınmışcasına kaba etinin üzerine doğrulurken, 3. golle beraber  2 tam gündür istirahat eden başkasıymış gibi esas duruşa geçecek kadar iyileşti. 

Bu hızlı iyileşme süreci muhtemel yorgan döşek olarak geri dönecekken bana, Espanyol'un golü geldi de kısılan sesimin geri geldiğinden haberdar oldum. 

Gol ulan gol...
 
Fenerbahçe, kötü top oynadı. Bursaspor, 2. maçta kazanacak kadar oynarken, iş tur atlamaya gelince boyu kısa kaldı.

Ancak ne Levent Özçelik'in gayet net yorumladığı Deniz Barış'ın elle oynadığı pozisyon penaltı, ne Okay Karacan'ın süslediği gibi Emre Çolak'ın golü "Gooooooooooolllllll", ne de yine Okay Karacan'ın yalın ifadesiyle Necati Ateş'in attığı 2. gol sadece "gol" dü Türkiye Kupası çeyrek final maçlarında.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

KARDEŞ SANA BİR MESELE ANLATAYIM MESELE FİNALE CIKMAK DEGIL ASIL MESELE FİNALE 10 KERE CIKIPTA ELİ BOŞ DONMEKTİR YANİ 9NCUYU GECEN SENE GORDU 10 NUNCUSU COK YAKIN NE ACIDIRKİ EN BUYUK RAKIBI DEGİLMİDİR (GS) BU KUPAYI EN COK MUZESINE TASIYAN YA YEGEN BAKARSIN DA BOŞ BAKARSIN BUNA KARDEŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞ

Okechukwu dedi ki...

mesele burda türkiye kupasını kazanmak değildi dayı ama keyifli yorum yayınlanmayı hak etti:)